 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1137
Karar No : 1998/1094
Tarih : 19.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN İLAMI
(KESİN HÜKÜM)
TAPU KAYDININ HUKUKİ DEĞERİNİ YİTİRMESİ
KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
ÖZET : Bulanık Asliye Hukuk Mahkemesinin 1958 tarihli ilanım; taraf olan Hazine yönünden bağlayıcı ise de davacı Mahmut yönünden taraf olmadığından bağlayıcı değildir. Davanın konusu, sebebi ve tarafları da aynı olmadığından kesin hükümden de söz edilemez.
Davacı tarafın dayandığı tapu kaydı uygulanarak kapsamı belirlenmeli, tedaviilleri ve maliklerin ölümı tarihleri araştırılarak hukuki geçerliliğini koruyup korumadığı araştırılmalı, kaydın uymaması veya geçerliliğini yitirmiş olması halinde, uyuşmazlığın zilyetliğine değer verilip 3402 sayılı Kadastro Kanununun 46/1 ve 14. maddeleri uyarınca da araştırma yapılarak tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 46/1)
(1086 s. HUMK. m. 237)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan, dava sonucunda verilen Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 85 parsel sayılı 24.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı Mahmut'un irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak açmış olduğu dava Selahattin'in aynı nedenlerle açtığı dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı Mahmut'un davasının reddine, Selahattin'in davasının kabulüne, çekişmeli parselin davacı Selahattin adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Mahmut ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Selahattin tapu kaydına, davacı Mahmut kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlar, davalı Hazine ise 4753 sayılı Kanunla oluşan tapu kaydına dayanmıştır. Davacı Selahattin'in tapu kayıt malikleri ile arasındaki bağıntı araştırılmamış ve tapu kaydının kapsamı doğru olarak belirlenmemiştir. Bulanık Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1954/58 esas ve 1958/71 sayılı kararı taraf olan Hazine yönünden bağlayıcı ise de davacı Mahmut yönünden bağlayıcı nitelik taşımamaktadır. Zira, sözü edilen davada Mahmut taraf değildir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 237. maddesi gereğince kesin hükümden söz edilebilmesi için dava konusunun, sebebinin ve taraflarının aynı olması gerekir. Dava konusu olayda davacı tarafın dayandığı tapu kaydının usulen uygulanmak suretiyle kapsamı belirlenmeli, tapu kaydının tedavülleri de dikkate alınarak ve maliklerinin ölüm tarihleri araştırılarak hukuki geçerliliğini koruyup korumadığı da saptanmalıdır. Toprak Tevzi çalışmaları sırasında düzenlenen belirtmelikte çekişmeli taşınmaz 3 sayılı parsel olarak belirtilmiş ve zilyedi Mahmut olarak gösterilmiştir. Bu husus keşifte dinlenen bilirkişi' ve tanık beyanları ile de doğrulanmaktadır. Tapu kaydının uymaması veya geçerliliğini yitirmiş olması halinde uyuşmazlığın zilyetliğe değer verilerek çözümlenmesi gerekmektedir. Bu durumda 3402 sayılı Kanunun 46/1. ve 14. maddeleri uyarınca araştırma ve soruşturma yapılarak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 19.3.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.