 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/690
Karar No : 1997/423
Tarih : 6.2.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
TAPU KAYDININ KAPSAMINI (İÇERİĞİNİ) TESBİT
MİKTAR FAZLASININ ZİLYETLİKLE MÜLK EDİNİLMESİ
KARAR ÖZETİ: : Davacıya ait tapu kaydının çekişmeli parseli kapsadığı gerekçe göstererek hüküm kurulmuş ise de; yeterli değildir.
Doğru sonuca varılabilmesi için dayanılan tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleri, varsa haritası ile birlikte getirtilmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler getirtildikten sonra; mahallinde yapılan keşıfde de tapu kaydı ihdasından itibaren okunup hudutları zeminde tek tek gösterilmeli, bilinmeyen hudutlara tanık dinletilmeli, kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Ayrıca yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı bilgi alınıp, bunların kayıtlara uygunluğu konusu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli teknik bilirkişiye kroki çizdirilmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 20, 21)
Taraflar arasında kadastro tesbitipden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 267 ada 32 parsel sayılı 17.796.18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz malikinin kim olduğu saptanamadığından davalı Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edilmiştir. Davacı yasal süresi içinde tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak daya açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli parselin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece tapu kaydının dava!; parseli kapsadığı gerekçe gösterilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı tapu kaydına dayanmıştır. Mahkemece tapu kaydı ilk ihdasından itibaren getirtilmemiş, tapunun haritaya bağlanıp bağlanmadığı saptanmamış, getirtilen tedavül kayıtları mahalline yeterli şekilde uygulanıp kapsamları belirlenmemiştir. Ayrıca; tüm komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilmediği için uygulamada bu kayıtlardan yararlanılma imkanı da olmamıştır. Bundan ayrı olarak tapuda yol hudut gösterildiği halde; zeminde yolun nereden geçtiği tespit edilmemiş, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmemiş, tapu miktar fazlası üzerinde zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmadan hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için dayanılan tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleri, varsa haritası ile birlikte getirtilmeli, tüm komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler celbedilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde keşif icra olunmalıdır. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında dayanılan tapu kaydı ihdasından itibaren okunup hudutları zeminde tek tek gösterilmeli, kayıtta yazılı olup yerel bilirkişilerce bilinemeyen hudutların tespiti için tanık dinletme imkanı sağlanıp bu suretle kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara davalı bilgi alınıp, bu bilgilerin kayıtlara uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kaydın kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazlarının bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmü (BOZULMASINA), 6.2.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.