Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/671
Karar No : 1997/355
Tarih : 3.2.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
DAVANIN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ-HUSUMETTEN RED
KADASTRO DAVALARINA ASLİ MÜDAHİL OLARAK
   KATILMA
 
KARAR ÖZETİ: 1- Çekişmeli, bir kısım parseller hakkındadava açılmadığından tutanaklar kesinleşmiştir. Kesinleşen tutanaklara ilişkin davalara bakmak görevi genel mahkemelere aittir. Görevsiz mahkeme ise davayı husumet yönünden değil görevden reddetmesi gerekir.
2- Ayrıca, dava tarihinde 43 parselde dava konusu olup, tutanak kesinleşmediğine göne, Kadastro Mahkemeleri ne dava açıldıktan sonra tesbitten önceki haklara dayanılarak asli müdahil olarak katılanların davalarını çözmek görevi de Kadastro Mahkemelerine aittir. Bu nedenle müdahil L.D.'nin iddiasına ilişkin tüm deliller toplanarak uyuşmazlığın esastan çözümlenmesi gerekir.
 
(3402 s. Kadastro K. m. 26/D)
(1086 s. HUMK. m. 7, 27)
 
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
 
Kadastro sırasında 142 ada 43 parsel sayılı 372 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Belediye Tüzel Kişiliği, aynı ada 34 ve 35 parsel sayılı, 19 ve 20 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar aynı nedenle Turgut, aynı ada 41 parsel sayılı 43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz gene aynı nedenle Turgut ve Mehmet adına tesbit edilmiştir. İtirazı Komisyonca reddedilen Rahmi 43 sayılı parsel hakkında tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Hüseyin'in Asliye Hukuk Mahkemesinde 43 sayılı parselle ilgili olarak ortak sınıra tecavüzden dolayı Belediye aleyhine, 34, 36 ve 41 sayılı parsellerle ilgili olarak, Turgut aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi ve kal' davaları görevsizlikle Kadastro Mahkemesine devredilmiş; Rahmi tarafından açılan dava ile birleştirilerek yapılan yargılama sonunda 142 ada 43 sayılı parselin yüzölçümünün 588 metrekare olarak düzeltilmesine, krokide (B) harfi ile gösterilen 60 metrekarelik bölümün Rahmi adına tesciline, 44 metrekarelik bölümü yol olduğundan Rahmi'nin bu bölüme yönelik davası ile Hüseyin'in 43 sayılı parselle ilgili davasının görev yönünden, 34,35 ve 41 sayılı parsellerle ilgili davasının husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hüseyin tarafından temyiz edilmiştir.
 
1) Çekişmeli 34, 35 ve 41 sayılı parsellerin kadastro tesbitleri 2613 sayılı Kanun uyarınca yapılmış ve askı ilan süresi içerisinde dava açılmadığından tutanaklar kesinleşmiştir. Kesinleşen tutanaklara ilişkin davalara bakmak görevi genel mahkemelere aittir. Hukuk Usulü Muhakemeleri kanununun 7. maddesi gereğince mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, hakimin bu hususu re'sen dikkate alması gerekir. Görevsiz mahkemede husumet değerlendirmesi yapılmayacağı gibi, davanın husumet yönünden reddedilmesi-ne karar verilmesi de doğru değildir. Hal böyle olunca, dava konusu 142 ada 34, 35 ve 41 sayılı parseller yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
 
2) Çekişmeli 142 ada 43 sayılı parsel hakkında yasal süresinde dava açılmıştır. Hüseyin tarafından 142 ada 43 sayılı parsel hakkında Asliye Hukuk Mahkemesine dava açılmış ve bu dava kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Dava tarihinde çekişmeli parsel dava konusu olup, tutanak kesinleşmediğine göre, anılan kişi tarafından açılan dava görülmekte olan davaya müdahale niteliğindedir. 3402 sayılı kadastro kanununun 26/D maddesi gereğince kadastro Mahkemelerine dava açıldıktan sonra tesbitten önceki haklara dayanılarak asli müdahil olarak katılanların davalarını çözmek görevi kadastro mahkemelerine aittir. Bu nedenle müdahil Hüseyin'in iddiasına ilişkin tüm deliller toplanarak uyuşmazlığın esastan çözümlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetli değildir. Kabule göre de; 142 ada 43 sayılı parse1in ifrazına karar verildiği halde bütün bölümleri hakkında hüküm kurulmaması da doğru değildir.
 
Temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 3.2.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini