 |
T.C.
YARG1TAY
16. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/5376
Karar No : 1997/5344
Tarih : 4.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
ZİLYETLİĞİN BAŞLANGICI VE İNTİKALİ
TAŞINMAZ ÜZERİNDEKİ MUHTESATIN
BEYANLAR HANESİNDE GÖSTERİLMESİ
KARAR ÖZETİ: Dava konusu taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması nedeniyle ham toprak olarak Hazine adına tesbit edilmişse de; yetersiz inceleme ile karar verilemez.
Zira; yerel bilirkişi ve taraf tanıklarıyla yapılacak keşifde, taşınmazın kimden nasıl intikal ettiği, ne zamandan beri nasıl kullanıldığı dere yatağından elde edilip edilmediği sorularak rapor alınmalı, zilyetliğin başlangıcı konusundaki çelişki yüzleştirme ile giderilmeli, tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Kabule göre de ; taşınmaz üzerinde başkasına ait duvar ve meyva ağaçları bulunduğundan sahibi ,ihdas tarihi ve iktisap nedenlerinin beyanlar hanesinde gösterilmelidir.
(3402 s. Kadastro K.m. 1 3/B-c, 19/2)
(743 s. MK. m.639)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 464 ada 14 parsel sayılı 83626. 77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması, ileride tarım arazisi haline dönüşmesinin mümkün bulunması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı, yasal süresi içinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahil, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ve müdahilin davasının reddine ve çekişmeli parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Müdahilin dayanağını oluşturan tapu kaydının davaya konu parseli kapsamadığı mahkemece mahallinde yapılan uygulama ile belirlenmiştir. Ancak taşınmazın öncesinin ne olduğu, dere yatağından elde edilip edilmediği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, özellikle üzerindeki ağaçların hangi tarihte kim tarafından dikildiği belirlenmemiştir. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde uzman Jeolog ve yerel bilirkişiler huzuru ile keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın tamamının veya bir bölümünün dere yatağından elde edilip edilmediği, üzerindeki ağaçların hangi tarihte ve kim tarafından dikildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, Jeolog bilirkişiden arazinin niteliğini ve öncesinin dere yatağı olup olmadığını belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı konusunda meydana gelecek çelişki yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; taşınmaz mal üzerinde malikinden başkasına ait duvar ve meyve ağaçları bulunduğu halde bunların sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisab sebebinin kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırı temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 4.12.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.