 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/4977
Karar No : 1997/5493
Tarih : 12.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
İSKAN KANUNUNA GÖRE 1 YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ
SÜRENİN BAŞLANGICI
TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI
KARAR ÖZETİ: : 2510 sayılı iskan Kanunu'nun 23. maddesi gereğince, iskan en temlik olunan taşınmazlarda hak sahiplerinin temlik tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde dava açmaları gerekir. Temlik tarihi ise, iskan en tahsis kararının mülki amir tarafından onaylanma tarihidir.
Öte yandan 1984 tarihli içtihadı birleştirme kararı uyarınca, adı geçen kanunda öngörülen sürenin başlangıcının iskan mevzuatına göre, temlik edilen gayrimenkula fiilen el konulması tarihi kabul edilmiştir. Bu nedenlerle aynı taşınmaz hakkında sonradan tapu kaydı oluşturulması hak düşürücü sürenin başlangıcına etkili değildir.
Davacılar tarafından tapu iptali ve tescil davası hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından aynı hakka ilişkin dava dinlenemez. Bu sebeple davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın davalı adına tesciline karar verilmesi gerekir.
(2510 s. İskan K.m. 23)
(YİBK. 14.5.1984 gün ve E. 1983/10 K. 1984/45 s.)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 135 parsel sayılı 10.090 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davalılar adına tesbit edilmiştir. Davacılar, yasal süresi içinde tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahil satın almaya dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine, müdahilin davası yönünden mahkemenin görevsizliğine ve çekişmeli parselin davalılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Arif mirasçıları vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin Hazine tarafından iskan en davalı tarafa temlik olunduğu tartışmasızdır. Hükmüne uyulan bozma ilamında 2510 sayılı İskan Kanununun 23. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre yönünden araştırma yapılması gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma doğrultusunda toplanan delillerden taşınmazın Hazine tarafından eski tarihlerde temlik olunduğu ve tapu kayıtlarının daha sonra oluşturulduğu, davalı tarafın iskan tarihinden itibaren taşınmaza aralıksız zilyet bulunduğu belirlenmiştir. 2510 sayılı İskan Kanunu'nun 23. maddesi gereğince iskan en temlik olunan taşınmazlarda hak sahiplerinin temlik tarihinden itibaren biryıllık süre içinde dava açmaları gerekir. Temlik tarihi, İskan en tahsis kararının mülki amir tarafından onaylanma tarihidir. Öte yandan, 14.5.1984 gün 1983/10 esas ve 1984/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca 2510 sayılı Kanunun 23. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcının iskan mevzuatı çerçevesinde temlik edilen gayrimenkula fiilen el konulması tarihi olduğu öngörülmüştür. Bu nedenlerle iskan olunan taşınmaz hakkında sonradan tapu kaydı oluşturulması hak düşürücü sürenin başlangıcına etkili değildir. Hak düşürücü süre hakkın varlığını ortadan kaldıran süre olup, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle hakim tarafından re'sen dikkate alınması gerekir. Davacılar tarafından tapu iptal ve tescil davası Asliye Hukuk Mahkemesine hak düşürücü süre geçtikten sonra 26.6.1944 tarihinde açılmıştır. Hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle ayni hakka ilişkin davanın dinlenmesi olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan ve mahkeme kararında gösterilen diğer gerekçelere göre davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın iskan kaydına değer verilerek davalı taraf adına tesciline karar verilmesi doğru bulunduğundan usul ve yasaya uygun hükmün (ONANMASINA), 12.12.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.