Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/3821
Karar No : 1997/5682
Tarih : 22.12.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KADASTRO TESBİTINE İTİRAZ
TAPU DIŞI SATIM TARİHİNDEN TESBİT TARİHİNE
  KADAR SATIŞIN BOZULMAMASI VE 10 YILLIK SÜRENİN 
  GEÇMESİ
İYİNİYET İDDİASI VE TAPUYA İTİMAT İLKESİ
 
KARAR ÖZETİ: Kural olarak tapuda kayıtlı olan taşınmazların harici satışı geçersiz ise de; 10 yılı aşan kullanma ve tesbite kadar da satışın bozulmaması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13-B/ b maddesindeki şartlar zilyet yönünden gerçekleşmişse harici satış geçerlidir ve bundan sonra tapuda yapılan intikal hukuki sonuç doğurmaz. Malik olmayan kişilerin intikale dayanarak yaptıkları satışa da değer verilemez.
Bu bağıtta; davacılar yararına andan yasal şartlar gerçekleşmiş ve mülkiyet davacılara geçtiğinden sonradan satan kişilerin de malik olmadığından davcının öğrenebilecek durumda olması nedeniyle; iyiniyet; ve tapuya itimat ilkesinden yararlanamayacağından taşınmazın harici satışa dayanarak davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekir.
 
(3402 s. Kadastro K. 13/B/b)
(743 s. MK.m.931)
 
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu gereği görüşüldü;
 
Kadastro sırasında 2731, 2732 ve 2738 parsel sayılı 4100,13200 ve 5933 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde, dava konusu olduğundan söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Davacılar tarafından davalı aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parseller tutanakları ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parsellerin davalı Ali adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
 
Çekişmeli taşınmazların 4753 sayılı Kanuna göre oluşturulan tapularla Sait adına kayıtlı iken, 1959 ve 1966 tarihli harici satış senetleri ile Sait tarafından davacıların murisi Şükrü'ye satılıp teslim edildiği, satış tarihinden 1990 yılına kadar davacıların taşınmazları aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatı ile kullandıkları, tapuda malik görünen Sait'in 1986 tarihinde ölümünden sonra mirasçıları, önce taşınmazları tapuda kendi adlarına intikal ettirip bilahare de davalı Ali'ye saflıkları, 10 yılı aşan kullanma ve tesbite kadar satışın bozulmaması nedeniyle davacılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13-B/b maddesinde yazılı şartların gerçekleştiği mahkemece mahallinde yapılan keşif, uygulama, yerel bilirkişi anlatımı ve teknik bilirkişi tarafından düzenlenen kroki ve raporla belirlenmiştir. Aslında taraflar arasında yukarıda belirtilen konularda bir uyuşmazlıkta bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13-B/b maddesinde yazılı şartların gerçekleşmesinden sonra tapuda yapılan intikal ve satışa değer verilip verilmeyeceği konusundadır. Kural olarak tapuda kayıtlı olan taşınmazların harici satışı geçersizdir. Ne var ki, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13-B/b maddesindeki şartlar zilyet yönünden gerçekleşmişse harici satış geçerlilik kazanır ve bu satışa değer verilir. Bu şartlar gerçekleşip mülkiyet alıcıya geçtikten sonra tapuda yapılan intikal hukuki sonuç doğurmaz. Malik olmayan kişilerin hukuken geçerli olmayan intikale dayanarak yaptıkları satışa da değer verilemez. Olayda davacılar yararına anılan yasal şartların gerçekleştiği, mülkiyetin davacılara geçtiği tartışmasızdır. Ayrıca, basit bir çaba ile taşınmazı satan kişilerin gerçek malik olmadığını öğrenebilecek durumda bulunan davalının iyiniyet iddiasında bulunması ve tapuya itimat ilkesinden yararlanması da mümkün değildir. Hal böyle olunca, harici satışa değer verilerek davanın kabulüne, taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekir. Mahkemece yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 22.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Bankalar hukuku] go to this web-site 
  • 17.06.2025 10:32
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini