 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1996/2813
K. 1996/2801
T. 13.6.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU VE VERGİ KAYDI KAPSAMI
MUHTESAT
KARAR ÖZETİ : Dayanılan tapu ve vergi kaydı, taşınmazı tamamen çevrelemezlerse, miktarı ile geçerlidir. Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlardan, aynı çalışma alanı içerisinde 7100 dönümlük miktarın kayıt ve belgesiz olarak tescili mümkün olduğundan, tapu kaydı ve vergi kaydı uygulanarak yüzölçümü belirlenen taşınmazın, miktar sınırlaması yönünden zilyetlikle kazanılması mümkün değildir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14/1)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 105 ada 32 parsel sayılı 15~202 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz; tapu kaydı, vergi kaydı, ifraz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı Veli adına, 105 ada 37 parsel sayılı 71327.44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, orman vasfında olması nedeniyle da-yalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, yasal süresi içinde imar ihya ve 60 yılı aşkın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ve çekişmeli 105 ada 32 parselin tesbit gibi davacı adına, 105 ada 37 parselin davalı Hazine adına tesciline, 37 parselin üzerinde bulunan 8 adet, 20-30 yaşlarında zeytin ağacı ile 150 adet, 10-15 yaşlarında insan eliyle dikilmiş fıstık çamının davacıya ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Veli vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının dayandığı tapu ve vergi kaydı, taşınmazı tamamen çevrelemediğinden miktarları ile geçerlidir. Kayıtların dava dışı 32 sayılı parsele revizyon gördüğü belirlenmiştir. Vergi kaydının miktarı 40 dönüm olduğu halde, 32 sayılı parselin miktarı 159202 metrekaredir. Taşınmazın kuzeyinde orman bulunduğu ve ormanların 1968 yılında tahdit gördüğü ve dava konusu taşınmazın tahdit dışında kaldığı teknik bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. maddesi gereğince aynı çalışma alanı içinde 100 dönüm miktarındaki arazinin kayıt ve belgesiz olarak iktisabı mümkündür. 32 sayılı parsel davacı adına tescil olunduğundan, miktar sınırlaması yönünden bu parselin zilyetlikle kazanılması mümkün değildir. Mahkemece, taşınmazın Hazine adına tescilinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Taşınmaz üzerinde tesbitten önce muhtesat oluşturulduğu belirtilerek hüküm kurulması da usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle, tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), 13.6.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.