 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1996/2689
K. 1996/2585
T. 3.6.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TARAF YEMİNİ
GERÇEK HAK SAHİBİ
KARAR ÖZETİ : Taraf yemini; kesin delil niteliğinde olduğundan, yemin konusunda işlem yapılmaksızın hüküm kurulamaz.
Kadastro mahkemesine, genel mahkemelerden aktarılan davalarda, tapu kaydı, satım olgusu, vergi kaydı, zilyetlik yolu ile kuru ve sulu arazi için kazanılabilecek miktarlar göz önüne alınarak, gerçek hak sahiplerini araştırmak zorundadır.
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 27)
(1086 s. HUMK. m. 344)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 109 ada 2 parsel sayılı 9595 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğu nedeniyle malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Hüseyin'in Asliye Hukuk Mahkemesinde Mustafa aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi davası, görevsizlikle Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taşınmazın 5345 metrekarelik bölümünün davacı Hüseyin, 4250 metrekarelik bölümünün gerçek hak sahibi İsmail adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Mustafa ile müdahil davalı Fatma tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere ve kararda yazılı gerekçelere göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davalı Mustafa 8.6.1990 tarihli dilekçesi ile satım olgusu konusunda davacıya yemin teklif etmiştir. Taraf yemini kesin delil niteliğindedir. Mahkemece, yemin teklifi konusunda işlem yapılmaksızın hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan, dava, Genel Mahkemeden aktarıldığına göre, mahkeme gerçek hak sahibini araştırmak durumundadır. Davacının dayandığı vergi kaydı değişebilir sınırlı olup dava dışı parsellere de revizyon görmüştür. Aynı çalışma alanı içinde sulu arazide 40, kuru arazide 100 dönüm arazi iktisap edilebilir. Mahkemece miktar sınırlaması yönünden araştırma yapılmaksızın da hüküm kurulması doğru değildir. Temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 3.6.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.