 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1996/2491
K. 1996/2460
T. 23.5.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TUTANAKLARININ KESİNLEŞMESİ
GÖREV
KARAR ÖZETİ Dava 30 günlük askı ilan süresi içerisinde açılmadığı takdirde, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/1. maddesi uyarınca kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir. Bunlara ilişkin davalara bakma görevi ise, genel mahkemelere aittir. Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 11/1, 12/1)
(1086 s. HUMK. m. 7, 27)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, geregi görüşüldü:
Kadastro sırasında 103 ada 28 parsel sayılı 701 .19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, maliklerinin bilinememesi nedeniyle davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, yasal süresi içinde vergi kaydı ve satın alma yolu ile geçen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve çekişmeli parselin davacı Sevim adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11/1. maddesi gereğince 30 günlük askı ilan süresi içerisinde açılmamıştır. Askı ilan süresi içerisinde dava açılmadığı takdirde, anılan Yasanın 12/1. maddesi uyarınca kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tesbitler kesinleşir. Kesinleşen tutanaklara ilişkin davalara bakma görevi ise, genel mahkemelere aittir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 7. maddesi uyarınca, mahkemelerin görevi kamu düzenini ilgilendirdiğinden re'sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesine, tutanak ve eklerinin ise Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, 23.5.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.