 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1996/1998
K. 1996/1901
T. 18.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVANIN HUSUMET YÖNÜNDEN REDDİ
GÖREV YÖNÜNDEN RED
TARAF TEŞKİLİ
ESAS HAKKINDA KARAR
KARAR ÖZETİ Dava konusu taşınmaz, köy orta malı olarak tesbit edildiğinden mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy tüzel kişiliğine aittir. Hüküm kurulabilmesi için, Hazine ve köyün davaya dahil edilip taraf teşkili yapıldıktan sonra işin esasına girilerek iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanıp, hüküm kurulması gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 73)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görürüşüldü:
Kadastro sırasında dava konusu taşınmaz, çayır vasfıyla köy orta malı olarak tesbit edilmiştir. Davacı, yasal süresi içinde Hazineyi hasım göstererek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında davacı, Andız Köyü Tüzel Kişiliğini davaya dahil etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, Hazineye karşı açılan davanın husumet yönünden reddine, köy aleyhine açılan davanın da görev yönünden reddine, nizalı parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş; temyiz edilmeyerek kesinleşen hüküm, kanun yararına C. Başsavcılığı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz, köy orta malı olarak tesbit edilmiştir. Bu tür taşınmazların mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı Köy Tüzel Kişiliğine aittir. Anılan mallar hakkında hüküm kurabilmek için, Hazine ile Köy Tüzel Kişiliğinin davada taraf olması gereklidir. Diğer bir anlatımla, Hazine ve köy, bu nevi mallar yönünden açılan davanın yasal hasımlarıdır. Davacının sadece Hazineyi taraf göstererek dava açması nda eksik hasımla dava açma durumu sözkonusu ise de, sonradan köyün de davaya dahil edildiği ve bu suretle taraf teşkilinin tamamlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplanmak, keşif yapılmak ve sonucuna göre bir hüküm kurulmak gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle, HUMK.nun 427. maddesi gereğince kesin hükmün sonuçlarını etkilememek üzere hükmün kanun yararına (BOZULMASINA), gereği yapılmak üzere karar örneğinin Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine, 18.4.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.