 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1995/4109
K. 1995/5195
T. 14.9.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
Ü TAPU DIŞI (HARİCİ) SATIM
KARAR ÖZETİ: Tapu dışı (harici) satım tarihinden tesbit tarihine kadar on yıllık süre geçmediğinden, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13 /B-b maddesi gereğince tapu dışı satıma değer verilemez. Bu sebeple davacının, davasının reddi ile taşınmazın kayıt sahibi davalılar adına payları oranında tapuya tescili gerekir.
Öte yandan, taşınmaz üzerindeki ağaçların 20-25 yaşlarında olduğu, satış tarihinden önce kayıt malikleri, davalılar tarafından dikildiği anlaşıldığından, muhtesatın da davalılara ait olduğunun kabulü ile tutanağın beyanlar hanesindeki şerhin kaldırılması gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-b)
(743 s. MK. m. 619)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Yargıtay duruşması için gerekli tebligat giderleri ödenmediğinden, duruşma isteminin bu yönden reddiyle incelenenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 676 ada 33 parsel sayılı 1942.47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle (M.B.) ve (M.Ç.) adlarına tesbit edilmiş ve üzerindeki ağaçların Mahmut'a ait olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı Mahmut, yasal süresi içinde taşınmazı satın aldığına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. (M.B.) ve (M.Ç.)'nin muhdesatın da kendilerine ait olduğunu ve Hazine vekilinin taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğuna dayanarak açtıkları davalar birleştirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılamanın sonunda davacılar Hazine, (M.Ç.) ve (M.B.)'nin davalarının reddine, davacı Mahmut'un davasının kabulüne, dava konusu parselin Mahmut adına tapuya tesciline, taşınmaz üzerindeki muhtesatın da adına beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar (M.B.) ve (M.Ç.) vekilleri ile davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli parselin 1970 yılında tescil ilamı ile oluşan tapu kaydı kapsamında kaldığı mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillerle saptanmıştır. Bu nedenle davacı Hazinenin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının REDDİNE.
2- Davacı ve davalı (M.B.) ve (M.Ç.)'nin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece tapu dışı satıma değer verilerek hüküm kurulmuş isede, yapılan uygulama dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Tapu dışı satım 1984 tarihinde, kadastro tesbiti ise 1988 yılında yapılmıştır. Tapu dışı satım tarihinden tesbit tarihine kadar on yıllık süre geçmediğine göre, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen şart gerçekleşmediğinden tapu dışı satıma değer verilemez. Öte yandan, taşınmaz üzerindeki ağaçların 20-25 yaşlarında olduğu, satış tarihinden önce kayıt malikleri tarafından dikildiği, ağaçların tapu dışı satın almaya dayanan kişi tarafından dikilmediği dosya kapsamı ile sabittir. Bu nedenle muhdesatın kayıt maliklerine ait olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca; Mahmut tarafından açılan davanın reddine, (M.B.) ve (M.Ç.) tarafından açılan davanın kabulü ile tutanağın beyanlar hanesindeki şerhinde kaldırılması suretiyle taşınmazın payları oranında adlarına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde değildir. Kabule görede; Medeni Kanunun 619. maddesi hükmü gözönünde tutulmaksızın lehine tescil kararı verilen kişiler adına ayrıca muhtesat gösterilmesi yasaya uygun değildir. Bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün (BOZULMASINA), 14.9.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.