 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1995/1602
K. 1995/2516
T. 3.4.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
KAYIT SAHİBİNİN ÖLÜM TARİHİ İLE TESBİT TARİHİ
ARASINDA YİRMİ YILLIK SÜRE GEÇMESİ
ZİLYETLİĞİN ÇEKİŞMESİZ ARALIKSIZ VE MALİK SIFATI
İLE DEVAMI
MİRASÇILIK İLİŞKİSİNİN BULUNMAMASI
KARAR ÖZETİ: Tapu kayıt sahibinin ölüm tarihi ile tesbit tarihi arasında yirmi yılı aşkın süre geçtiği, taraflar arasında mirasçılık ilişkisi bulunmadığı, davacı tarafın taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla sürdüğü, tapu kaydının malikin ölümünden sonra tedavül görmemesi nedeniyle hukuki geçerliliğini yitirdiği ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 131B-c maddesinde öngörülen iktisap şartlarının oluştuğu saptandığına göre, zilyetliğe değer verilerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur.
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-c)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Yargıtay duruşması için gerekli tebligat giderleri ödenmediğinden, duruşma isteminin bu yönden reddiyle incelenenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 55 ada 2 parsel sayılı 1251.50 metre kare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacılar Ahmet ve Naciye ile davalıların miras bırakanı Mustafa adlarına tesbit edilmiştir. Davacı Ahmet ve arkadaşı, tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Mustafa payına yönelik olarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve çekişmeli parselin davacılar Ahmet ve Naciye adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Ihsan ve M. Yaşar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve tapu kayıt sahibinin ölüm tarihi ile tesbit tarihi arasında yirmi yılı aşkın süre geçtiği, taraflar arasında mirasçılık ilişkisi bulunmadığı, davacı tarafın taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla sürdüğü, tapu kaydının malikin ölümünden sonra tedavül görmemesi nedeniyle hukuki geçerliliğini yitirdiği ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 1 3/B-c maddesinde öngörülen iktisap şartlarının oluştuğu saptandığına ve zilyetliğe değer verilerek hüküm kurulduğuna göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMAS1NA) 3.4.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.