 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1995/138
K. 1995/1226
T. 9.2.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
TAPU KAYITLARININ ÇATIŞMASI (ÇİFTE TAPU KAYDI)
ESKİ VE YENİ TARİHLİ TAPU KAYITLARI
TESCİL İLAMI İLE OLUŞAN TAPU KAYDI
DOĞRU TEMELE DAYANAN TAPU KAYDI
KARAR ÖZETİ: Tapu kayıtlarının çatışması halinde; kayda değer verilebilmesi için, kaydın eski tarihli olması yeterli olmayıp doğru temele dayanmış olması gerekmektedir. Davalının dayandığı tapu kaydı tescil ilamı ile oluşmuş olup o davada Hazine' nin taraf olduğu belirlenmiştir. HUMK. nun 237. maddesi gereğince kesin hüküm taraflar yönünden bağlayıcı niteliktedir. Bu nedenle, davalı tapusu doğru temele dayandığından genel kuralın olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davanın reddine, parsellerin davalı adına tesciline karar verilmelidir.
(743 s. MK. m. 639,931)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 105 ada 7 parsel sayılı 11684.63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle davalı Turan adına tesbit edilmiş iken, kontrol esnasında parsele ait ikinci bir tapu kaydı bulunduğu ve her iki tapu kaydının aynı kuvvet ve mahiyette belge niteliğinde olduğu belirtilerek kadastro komisyonunca görevsizlik kararı ile tutanak ve eklen Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu parselin davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Turan tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece tarafların dayandığı tapu kayıtlarının çatıştığı ve Hazine tapusunun eski tarihli olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Tarafların dayandıkları tapu kayıtlarının çatıştığı dosya kapsamı ile sabittir. Tapu kayıtlarının çatışması halinde kayda değer verilebilmesi için kaydın eski tarihli olması yeterli olmayıp doğru temele de dayanmış olması gerekmektedir. Davalının dayandığı tapu kaydı tescil ilamı ile oluşmuş olup tescil davasında Hazine' nin taraf olduğu belirlenmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 237. maddesi gereğince kesin hüküm taraflar yönünden bağlayıcı niteliktedir. Bu nedenle davalı tapusu doğru temele dayandığından genel kuralın olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine, dava konusu 105 ada 7 sayılı parselin davalı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) , 9.2.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.