 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1993/3765
K. 1993/11781
T. 16.11.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
PAYLI (MÜŞTEREK) MULKİYET
PAYA İLİŞKİN TAPUNUN ZİLYEDLİKLE KAZANILMASI
TAPU KAYITLARININ TEDAVÜL
GÖRMEMESİ
KAYIT MALİKLERİ
MALİK SIFATI İLE ZİLYEDLİK
KARAR ÖZETİ Dayanak tapunun 1/2 payı davacılar, 1/2 payı da davalıların miras bırakanı adına tapuda kayıtlı olup fedavül görmemiştir. Taşınmazların tamamına davacıların zilyed olduğu, zilyetliklerinin çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla 50 yılı aşkın süreden beri devam etmiştir. Davalıların murisi Mustafa 'nın 1335 tarihinde vefat ettiği, kadastro tesbit tarihine kadar 20 yıldan fazla süre geçtiği belirlenmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 15/2. maddesi gereğince tapu kaydındaki 'belirli bir payın zilyedlikle kazanılması mümkündür. Anılan Kanunun 13/B-C maddesinde öngörülen iktisap şartı kayıt maliki Mustafa 'nın payı yönünden davacılar yararına gerçekleşmiştir. Bu bakımdan, taşınmazların tamamının davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 15/2, 1 3/B-.c)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında; 131 ve 141 parsel sayılı, 229.100 ve 93.200 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle davalılar adına tesbit edilmiştir, itirazı tapulama komisyonunda reddedilen davacılar vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazların 8 pay itibariyle 2 hissenin davacılardan Mustafa, 2 hissesinin Gülhacı, 2 hissesinin Mehmet ve birerden 2 hissenin de Ali kızları Elif ve Hafey adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parsellerin tarafların dayanağını oluşturan tapu ve davacı tarafın dayandığı vergi kayıtları kapsamında kaldığı mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillerle saptanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, paya ilişkin tapunun zilyetlikle kazanılıp kazanılmayacağı konusundadır. Dayanak tapunun 1/2 payı Ömer oğlu Mehmet, 1/2 payı ise Ömer oğlu Mustafa adına tapuda kayıtlıdır. Tapu kayıtları tedavül görmemiştir. Davacılar, kayıt maliklerinden Mehmet'in; davalılar ise, Mustafa'nın mirasçılarıdır. Taşınmazların tamamına davacıların zilyet olduğu, zilyetliklerinin çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla 50 yılı aşkın bir süreden beri devam ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kayıt maliklerinden Mustafa'nın 1335 tarihinde vefat ettiği, kadastro tesbit tarihine kadar 20 yıldan fazla süre geçtiği belirlenmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15/2. maddesi gereğince tapu kaydındaki belirli bir payın zileytlikle kazanılması mümkündür. Anılan Kanunun 13/B-c maddesinde öngörülen iktisap şartı kayıt maliki Mustafa'nın payı yönünden davacılar yararına gerçekleşmiştir. Bu bakımdan, taşınmazların tamamının davacılar adına tescile karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan ve mahkeme kararında gösterilen diğer gerekçelere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün (ONANMASINA), 16.11.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.