 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1993/19
K. 1993/9065
T. 21.9.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO
TEVZİİ TAPUSU
KARAR ÖZETİ Toprak Tevzii Talimatnamesi hükümlerine göre yapılan temlik, iskan mevzuatından sayılır ve 2510 sayılı Yasanın 23. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre uygulanır.
(2510 s. iskan K. m. 23)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu; gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında; 1615 parsel sayılı, 20.400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, davalı olduğundan bahisle malikhanesi boş bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Taraflarca, Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış olan davalar Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. 1616 sayılı parsele ilişkin davanın tefrikine karar verilmiş, yapılan yargılama sonunda temyize konu olan 1615 sayılı parselin payları oranında İbrahim mirasçıları adına tesciline hükmedilmiş, hüküm davacı ve mukabil davalılar A. Haydar ve müşterekleri ile müdahil davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar Emir mirasçıları; Teşrinievvel 1326 tarih, 20 numaralı tapudan tedavül gören kayıtlara, davalılar İbrahim ve arkadaşları ise, Hazine tarafından temlik olunan Nisan 1944 tarih, 6 numaralı tevzii tapusuna dayanmışlardır. Mahkemece; bozma doğrultusunda yapılan araştırma, inceleme ve uygulama sonucunda davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının çekişmeli parseli kapsamadığı, parselin davalı tarafın dayandığı tevzii tapusu kapsamında kaldığı ve taşınmaza davalıların zilyet bulunduğu, mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillerle saptanmıştır. Davacı tarafın dayandığı tapu kaydının taşınmaza uyduğu kabul edilse bile, taşınmazın Hazine tarafından 14.8.1940 gün ve 2/14177 sayılı kararname ile yürürlüğe giren Arazi Tevzii Talimatnamesi ile bu Talimatnamede değişiklik yapan 14.4.1941 gün ve 2/5585 sayılı Kararname uyarınca Hazine tarafından temlik olunduğu saptanmıştır. 20.2.1978 gün, 977/5 esas, 978/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, Toprak Tevzii Talimatnamesi hükümlerine göre yapılan temlikin, iskan mevzuatından sayılacağı ve 2510 sayılı Kanunun 23. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin bu şekilde yapılan dağıtım işlemlerine de uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Hazine tarafından temlik işlemi 1944 yılında yapıldığı ve o tarihte davalılar taşınmaza zilyet olduğu halde, davacılar tarafından 16.1.1952 tarihinde tapu iptali ve men'i müdahale davası açılmıştır. Tapu iptal davası 2510 sayılı İskan Kanununun 23. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açılmıştır. 28.6.1960 tarih, 1960/23 esas ve 1960/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca sonradan çıkan İçtihadı Birleştirme Kararlarının Yargıtay'ın bozma kararına uymakla meydana gelen usule ait müktesep hak kurallarının istisnasını oluşturduğu ve henüz görülmekte bulunan bütün davalara uygulanması gerektiği öngörülmüştür. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca hak düşürücü süre bu davada gözetilmesi gerekmektedir. Açıklanan ve mahkeme kararında gösterilen diğer gerekçelere göre davacıların ve Hazinenin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve Yasaya uygun hükmün (ONANMASINA), Yargıtay duruşması için takdir olunan 750.000 lira ücreti vekaletin temyiz edenden alınarak kendisini duruşmada vekille temsil ettiren aleyhine temyiz istenilen tarafa verilmesine, 21.9.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.