 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E:1993/1296
K:1993/10744
T:18.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİ
- TAPU KAYDI
- PAYIN ZİLYEDLİKLE İKTİSABI
KARAR ÖZETİ : Tapuda kayıtlı taşınmaz malın belirli bir payının zilyedlikle kazanılması mümkündür.
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-c, 15/2)
Taraflar arasında, kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında; 66 parsel sayılı, 16100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı ile miras yolu ile gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Ali adına tesbit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunda reddedilen davacı tapu kaydı ve miras yolu ile gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin payları oranında davacı ve Ali mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Muharrem tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin tarafların dayanağını oluşturan tapu kaydı kapsamında kaldığı ve taşınmaza davalı tarafın zilyet bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taşınmazın 1/2 payı davacı tarafın kök miras bırakanı Cafer oğlu Cafer adına kayıtlıdır. Bu paya ilişkin tapu kaydının tedavül edip etmediği Tapu Sicil Müdürlüğü ve Arşiv Dairesi Başkanlığından sorulmamış, kayıt maliki Cafer'in ölüm tarihi araştırılmamıştır. Davalı taraf ise 1/2 paya malik Hacı Hali oğlu İbrahim payını 1950 yılında satın alarak taşınmazı tesbit tarihine kadar çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatı ile kullandıkları ve taraflar arasında mirasçılık ilişkisi bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15/2. maddesi gereğince tapuda kayıtlı taşınmaz malın belirli bir payının zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmaktadır. Hal böyle olunca anılan Kanunun 13/B-c maddesi uyarınca davacı tarafa ait pay tapusunun hukuki değerini koruyup korumadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 18.10.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.