 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1992/9894
K. 1993/6479
T. 17.6.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİ
HARİTA VE KROKİ
ÖZET Harita ve krokiye dayanan tapu kayıtlarının kapsamı, bu harita ve krokiye göre belirlenir.
(3402 s. Kadastro K. m. 20/A)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında; 203 parsel sayılı, 12150 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu ve vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği, irsen intikal, taksim nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunda reddedilen davacı Hazine vekili taşınmazın tapu kaydı ile Hazine adına kayıtlı olduğuna, davalıya kendi tapu kaydından fazla yer verildiğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin davalı Safiye adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydının değişebilir sınırlı olduğu ve kayıt miktar fazlası yönünden zilyedlikle iktisap şartlarının davalı yararına oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kayıt miktar fazlasına ilişkindir. Davacı Hazine'de 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan tapu kaydına dayanmaktadır. Kadastro tutanağında işaret olunan ve davalıya ait tapu kaydının güney sınırı mera okumakta ve eylemli olarak ta güneyde 179 sayılı mera parseli bulunmaktadır. Tarafların dayandıkları tapu, kayıtlarının krokileri mevcut olup, davaya konu olan ve krokide A harfi ile gösterilen bölümün davalı tapusunun kapsamı dışında kaldığı ve bu bölümün Hazine tapusunun kapsamında bulunduğu teknik bilirkişi tarafından bildirilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/A maddesi gereğince harita ve krokiye dayanan kayıtların kapsamının harita ve krokisine göre belirlenmesi zorunludur. Öte yandan, davalı tapusunun güney sınırı mer'a okuduğuna göre tapu kaydı değişebilir sınırlı olduğundan kapsamının miktarına değer verilerek belirlenmesi gerekir. Hazine tapusu mera olan bölüm için oluşturulmuştur. Güneyde eylemli olarak mer'a bulunduğuna göre davacının kayıt miktar fazlasını zilyedlikle kazanması mümkün değildir. Bu nedenlerle davalı yararına kayıt miktar fazlası yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 46/1. maddelerinde öngörülen iktisap şartlarının oluştuğundan söz edilemez. Hal böyle olunca, kayıtların krokileri de gözetilmek suretiyle taşınmazın 10.000 metrekare miktarındaki bölümünün ifrazen davalı adına, geri kalan bölümü ise davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.6.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|