 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1992/3841
K. 1992/6166
T. 23.11.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MENFİ TESBİT DAVASI
ÇEKİN KARŞILIKSIZ ÇIKMASI
ÇEKİN BORÇ SENEDİ OLMAYIP ÖDEME ARACI OLDUĞU
ÖZET: Çeklerin bir borç senedi olmayıp, ödeme aracı bulunduğu gözetildiğinde davalıların davacıya sattıkları malı teslim ettiklerini kanıtlamakla yükümlü bulundukları cihetle mahkemenin davalılardan malların teslimine ilişkin delillerini sorup, toplanacak deliller sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ispat yükü ters çevrilerek davacının iddiasını kanıtlayamadığı nedeniyle davayı reddetmesi doğru değildir.
(6762 s. TTK. m. 692, 699)
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
İcra takibine konu edilen 2 adet çekin, davalılara sattıkları ve teslim edecekleri mal karşılığı verildiğini iddia eden davacı, teslim edilmeyen mal nedeniyle çeklerle borçlu olmadığının tesbitini istemiştir.
Davalılar, davadaki savunmalarında çekleri ciro suretiyle dava dışı 3. şahıstan aldıklarını, davacı ile ticari ilişkileri bulunmadığını savunmuşlar ise de iki adet dava konusu çekin vadeli düzenlendiği ve çek üzerindeki keşide tarihinden önce bankaya, davalılardan Nuri tarafından ibraz edildiği ve karşılıksız olduğunun saptandığı ve hamiline düzenlenen çeklerde davalıların 3. şahsın bir cirosu bulunmadığı, diğer bir anlatımla, davacı tarafından doğrudan keşide edilip davalılara verildiği anlaşılmakla, davalıların davacıdan çekleri almadıkları yolundaki savunmanın geçerliliği kabul edilemez. Diğer taraftan karşılıksız çek nedeni ile davacı hakkında yapılan şikayet ve yargılamada, davalı alacaklı Nuri'nin İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 87/ 564 esas sayılı dava dosyasında çeklerin, davacıya satılan mal karşılığı alınmış olduğunun kabulü de gözetildiğinde, iki adet çekin davalılarca davacıya satıldığı ve teslim edilmediği iddia edilen mal bedeli için düzenlendiği anlaşılmaktadır. Çeklerin bir borç senedi olmayıp, ödeme aracı bulunduğu gözetildiğinde davalıların davacıya saflıkları malı teslim ettiklerini kanıtlamakla yükümlü bulundukları cihetle mahkemenin davalılardan malların teslimine ilişkin delillerini sorup, toplanacak deliller sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken ispat yükü ters çevrilerek davacının iddiasını kanıtlayamadığı nedeniyle davayı reddetmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.11.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|