 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1992/3642
K. 1993/8251
T. 15.7.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİ
TAPU KAYDI
MUTEGAYYİP EŞHAS
ÖZET Kaçak ve yitik kişilere ait taşınmazlar yasalar uyarınca Hazineye intikal ettiğinden, bu tür taşınmazlar zilyedlikle kazanılamaz.
(3402 s. Kadastro K. m. 18/2, 19/2)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında; 174 ada, 2 parsel sayılı, 2748 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine vekili taşınmaza uygulanan tapu kaydının sınırlarında mütegayyip eşhastan kalma Rum yeri ve genişletilmeye elverişli arazi mevcut olduğuna, miktar fazlasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 1368 metrekarelik kısmının ayrı bir parsel numarası altında davacı hazine adına, kalan 1380 metrekarelik kısmın 2 parsel numarası altında davalı Arif adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının dayanağını oluşturan tapu kaydının kuzey ve güney sınırı kaçak ve yitik kişiyi okumuştur. Kaçak ve yitik kişilere ait taşınmazların Hazine tarafından temlik edildiği kanıtlanamamıştır. Kaçak ve yitik kişilere ait taşınmazlar kanunlar uyarınca Hazine'ye intikal etmiş olup, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18/2. maddesi gereğince bu tür taşınmazların zilyedlikle kazanılması mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece davalı taraf tapusunun miktarına değer verilerek kayıt kapsamının belirlenmesi doğru olduğundan davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemece kayıt kapsamı dışında kalan bölümün Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de, davalı tarafından ihdas olunan muhdesat hakkında herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Kadastro Kanununun 19/2. maddesi gereğince soruşturma yapılarak muhdesat konusunda hüküm kurulması gerekirken bu hususta hüküm kurulmaması yasaya aykırı olduğundan temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.7.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|