 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1991/3719
K. 1991/16309
T. 5.12.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPU KAYDI
- DEĞİŞEBİLİR SINIR
ÖZET : Değişebilir sınırlı kayıtların kapsamının miktarına değer verilerek belirlenmesi gerekir. Miktar fazlasının şartlar mevcut olduğu takdirde zilyetlikle kazanılması mümkündür.
(3402 s. Kadastro K. m. 20/C, son)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 216 ada 54 parsel sayılı 4939 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 31 sayılı parsele uygulanan tapu kaydı, 216 ada 58 parsel sayılı 2800 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 32 sayılı parsele uygulanan tapu kaydı miktar fazlası nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunda reddedilen davacı kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin davacı Haşmet adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tapu kaydı miktar fazlası yönünden zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Davacının dayanağını oluşturan tapu kayıtları değişebilir sınırlıdır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/C maddesi gereğince, değişebilir sınırlı kayıtların kapsamının miktarına değer verilerek belirlenmesi gerekir. Aynı maddenin son fıkrası uyarınca miktar fazlasının şartlar mevcut olduğu takdirde zilyetlikle kazanılması mümkündür. Tapu kayıtları 1973 yılında ihdas olunmuş, kadastro tespiti ise 1984 yılında yapılmıştır. Kayıtların ihdas tarihinden tespit tarihine kadar 20 yıllık süre geçmediğine göre kayıt miktar fazlası yönünden zilyetlikle kazanma şartlarının oluştuğu kabul edilemez. Maddi delile aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine de değer verilemez. Hal böyle olunca davanın reddine ve çekişmeli parsellerin davalı Hazine adına tesciline karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 5.12.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.