 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1991/3698
K. 1991/11536
T. 17.9.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTROKANUNU
- ASLIMÜDAHALE
ÖZET : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 54. maddesi uyarınca hakkı veya borcu bir davanın neticesine bağlı olan üçüncü şahıslar yargılama sonuçlanıncaya kadar yargılamanın her aşamasında davaya katılabilirler. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/D bendi gereğince kadastro davalarında asil müdahale, diğer bir anlatımla, taraflara bağlı olmaksızın müstakil hak talebi suretiyle davaya katılmak mümkündür.
(1086 s. HUMK. m. 54)
(3402 s. Kadastro K. m. 26/D)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesinde tek tek sayılan gerçek hak sahibinin araştırılabileceği hallerden hiçbiri gerçekleşmediği ve lehine tescil kararı verilen Kevserin davada usulen davacı veya müdahil sıfatını almadığı belirlendiğine göre, adı geçen şahıs yararına karar verilmesinin usule aykırı olduğuna, kabul yönünden ise, taşınmaz üzerindeki muhtesatın davalılar tarafından yapıldığının kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmemiş olmasının isabetsizliğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra, davacının davasının reddine, müdahilin davasının kabulüne, taşınmazın müdahil adına tesciline, muhtesatın davalılar tarafından yapıldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın müdahil Kevser adına kayıtlı 30.4.1976 tarih ve 17 nolu tapu ve dayanağı tevzi haritası kapsamında kaldığı, adı geçenin tasarruf ve zilyetliğinde bulunduğu mahkemece mahallinde yapılan keşif, uygulama, yerel bilirkişi ve tanık anlatımları, fen bilirkişi raporu ile doğru olarak saptanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 54. maddesi uyarınca hakkı veya borcu bir davanın neticesine bağlı olan üçüncü şahıslar yargılama sonuçlanıncaya kadar yargılamanın her aşamasında davaya katılabilirler. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/D bendi gereğince, kadastro davalarında asli müdahale, diğer bir anlatımla, taraflara bağlı olmaksızın müstakil hak talebi suretiyle davaya katılmak mümkündür. Bu itibarla, Kevser'in bozmadan sonra davaya müdahil olarak katılmasında ve lehine karar verilmesinde yasaya aykırılık yoktur. Diğer yandan, bozma doğrultusunda muhtesat hakkında davalılar yararına hüküm oluşturulmuştur. Belirtilen nedenlerle, dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMASINA), Yargıtay duruşması için takdir olunan 100.000 TL. avukatlık ücretinin temyiz edenlerden alınarak, kendisini duruşmada vekille temsil ettiren aleyhine temyiz olunan tarafa verilmesine, 17.9.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.