 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1991/14726
K. 1992/8853
T. 26.6.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO KANUNU
ORMAN DIŞINA ÇIKARILAN YERLER
ÖZET 2944 saydı Kanunun 11/3. maddesinde yapılan değişiklikle, orman dışına çıkarılan yerlerin kadastrosunun öncelikle yapılması ilkesi kabul edilmiş, Hazine adına tesbit edilen bu yerlerin zilyetliklerinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde öngörülen sınırlama da gözönünde tutulmak suretiyle zilyetlerinin adlarının tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmesi hükmü getirilmiştir. Eklenen 6. fıkrada ise, bu hükmün orman dışına çıkarılan ve Hazine adına tescil edilmiş veya edilmemiş taşınmaz mallar içinde uygulanması öngörülmüştür.
(2944 s. OKDHK. m. 11/3,6)
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 1003 parsel sayılı 682 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine kadastro tutanağında, davalının zilyet bulunduğuna dair yer alan şerhin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tesbit gibi tesciline ve tutanaktaki zilyetlik şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin kesinleşen orman tahdidi kapsamındayken 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi gereğince orman dışına çıkarılan yerlerden olduğunu ve taşınmaza davacı tarafın zilyet bulunduğu mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillerle saptanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının taşınmaza zilyet olduğunun tutanağın beyanlar hanesinde gösterilip gösterilmeyeceğine ilişkindir. Hükümden sonra yürürlüğe giren 28.8.1991 gün ve 3763 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 2924 sayılı Orman Köylerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkındaki Kanunun 11. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiş ve bu maddeye 4, 5 ve 6. fıkralar eklenmiştir. Anılan Kanunun 3. fıkrasında yapılan değişiklikle orman dışına çıkarılan yerlerin kadastrosunun öncelikle yapılması ilkesi kabul edilmiş, Hazine adına tesbit edilen bu yerlerin zilyetliklerinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde Öngörülen sınırlamada gözönünde tutulmak suretiyle zilyetlerinin adlarının tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmesi hükmü getirilmiştir. Eklenen 6. fıkrada ise bu hükmün Orman dışına çıkarılan ve Hazine adına tescil 'edilmiş veya edilmemiş taşınmaz mallar içinde uygulanması Öngörülmüştür. 6. fıkranın açık hükmü karşısında bu hükmün görülmekte bulunan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanması zorunludur. Hal böyle olunca; davalı adına çalışma alanı içinde kayıt ve belgesiz olarak zilyetliğe dayanılarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Kadastro Müdürlüğü, Tapu Sicil Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı işleri Müdürlüğünden sorulmalı, tesbit ve tescil edilen arazi var ise arazilerin sulu veya kuru olup olmadığı da sorularak ve miktar sınırlaması da gözetilerek zilyetliğin kütüğün beyanlar hanesinde gösterilip gösterilemeyeceği değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 26.6.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.