 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 1989/9650
K: 1990/4184
T: 29.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yarıtayca incelenmesi istenilmek; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu gereği görüşüldü:
KARAR : Kadastro sırasında 2380 parsel sayılı 48.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı irsen intikal nedeniyle davalılar adına tesbit edilmiştir. Davacı taşınmazın 4 dönümünü satın aldığına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu parsele ait tapulama tesbitinin iptali ile Ö. oğlu M.T. mirasçıları adına ve mirasçılardan A.R. mirasçılıktan çıkarılıp onun yerine ve ona düşen pay miktarında davacı M.T. dahil edilerek müştereken tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan Ü.T. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesi ile dava konusu taşınmazın 4 dönüm miktarındaki bölümünü satın aldığını ve bu yeri kullandığını belirterek adına tescilini talep etmiştir. Davalılar yargılama sırasında taşınmazın 4 dönüm miktarının davacıya satıldığını beyan ve kabul etmişledir. 22.10.1966 tarihli senette hudutları belirtilerek taşınmazın 4 dönüm miktarındai bölümünün mirasçılardan D.T. ve M.T. tarafından davacıya satıldığı ve satılan bölümün zilyetliğinin teslim edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece M.T.'nin payının davalı adına tesciline karar verilmiştir. Taşınmazın tamamı 48.000 metrekare olduğuna ve kayıt malikinin 3 mirasçısı bulunduğuna göre davacının hissesi 16.000 metrekareye tekabül etmektedir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 78. maddesine göre talepten fazlaya hüküm verilemez. Öte yandan kadastro hakimi kararın hüküm fıkrasında adlarına tescile karar verdiği kişileri açık kimlikleri ile pay oranlarını göstermekle yükümlü iken, hak sahiplerinin açık kimlikleri ile pay oranlarının infazda tereddüt doğurmayacak şekilde belirtilmemiş olmasıda, isabetli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca dava konusu taşınmazın satıma konu olan 4000 metrekare miktarındaki bölümünün ifrazen davacı adına, geri kalan bölümününde payları oranında ve iştirak halinde mülkiyet şeklinde M.T. mirasçıları adına tesçile karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz ve davalı Ü.T.'nin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.3.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.