 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E:1989/3038
K:1989/19528
T:25.12.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET : 4353 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca Hazine avukatı olmayan ilçelerde Hazineyi o yerde bulunan dairenin amiri olan malmüdürü temsil eder. Bu husus yasa gereğidir. O yerde bulunan taşınmaza ilişkin davada Hazineyi başka yer malmüdürlüğünün temsil etmesi olanaksızdır. Tesbitin malik hanesi açık bırakılarak yapılması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin belirlenmesi yükümlülüğü bulunduğundan davaya gayrimenkulün bulunduğu yerin malmüdürlüğünün dahil edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması zorunludur.
(3402 s. Kadastro K. m. 30/2)
(4353 s. MBMK. m. 18)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 744 ila 762 parsel sayılı toplam yüzölçümü 100 dönümden fazla taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan sözedilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı Ayşe ve müşterekleri tarafından davalılar aleyhine açılmış olan miktar tashihi davası tapulama mahkemesine devir edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli 744, 745, 746, 749, 750, 752, 753, 754, 755 parseller ile 748, 758 ve 759 parselin (A) harfiyle belirlenen kısmının davacılar, 748 parselin (B) harfi ile belirlenen kısmının Hazine adına tesciline, 756, 757, 761, 762 ve 758 parselin (B) harfi ile belirtilen kısmının mer'a olarak sınırlandırılmasına, 759/B, 760/B, 751 ve 747 nolu parsellerin tapulama harici bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine, Cudi, Halil tarafından temyiz edilmiştir.
Taşınmaza ilişkin olan dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 13. maddesi hükmünce taşınmazın bulunduğu suruç Mahkemesi'nde açılmıştır. Ancak bu dava; Hazineyi temsilen taşınmazın bulunduğu Suruç Malmüdürlüğü'ne yöneltilmemiş, Akçakale Malmüdürlüğü huzuru ile yargılama yapılarak karara bağlanmıştır.
4353 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca, Hazine avukatı olmayan ilçelerde Hazineyi dairenin amiri olan malmüdürü temsil eder. Bu durumda, Suruç'da bulunan taşınmazla ilgili ve o yer Mahkemesinde görülen davada Hazine'yi suruç Malmüdürlüğünün temsil etmesi yasa gereğidir. Suruç'da bulunan taşınmaza ilişkin davada Hazineyi Akçakale Malmüdürlüğü'nün temsil etmesi olanaksızdır. Başka bir deyişle, davada Akçakale Malmüdürlüğü'nün davalı olmak sıfatı mevcut değildir. Genel usul hükümlerine göre, böyle bir durumda davanın reddi gerekirse de; tesbitin malik hanesi açık bırakılarak yapılması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2, maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin belirlenmesi yükümlülüğü bulunduğundan davaya Suruç Malmüdürlüğü'nün dahil edilmesi ve böylece taraf teşkilinin sağlanması zorunlu bulunmaktadır. Mahkemece bu yön gözönünde tutulmaksızın Akçakale Malmüdürlüğü huzuru ile yargılama yapılarak karar verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, 25.12.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.