 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 1989/16524
K: 1990/11953
T: 20.09.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu gereği görüşüldü:
KARAR : Kadastro sırasında; 3706 parsel sayılı, 20.400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Ali'nin varisleri Hüseyin ile müşterekleri adına tespit olunmuştur. Kuddusi'nin satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan itirazı, komisyonca kabul edilerek taşınmazın müstakilen Feridun adına tesciline karar verilmiştir. İtirazı komisyonca reddolunan Mehmet, Hüseyin ve Kamil, tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece, davacıların davalarının kabulüne ve dava konusu parselin Hüsne, Hüseyin, Kamil, Bahri ve Hanım varisleri Mehmet ve müştereklerinin adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Feridun tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin davacıların ve davalının bayii Bahri'nin miras bırakanı Ali'den kaldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 1966 yılında ölen miras bırakanın terekesinin mirasçıları arasında paylaşıp paylaşılmadığı ve paylaşım yapılmışsa, bu yerin davalının bayiine isabet edip etmediği ve buna bağlı olarak davalıya yapılan satışın geçerli olup, olmadığı hususundadır. Davalı harici paylaşıma ve satın almaya dayandığına göre Medeni Kanunun 6. maddesi gereğince; paylaşımın varlığını, tarihini ve geçerliliğini kanıtlamakla yükümlüdür. Dosya kapsamına göre, davalı bu hususları kanıtlamayamamıştır. Miras bırakanın ölüm tarihine göre, terekesi mirasçılarına iştirak halinde mülkiyet şeklinde intikal etmiştir. Davalı miras şirketine dahil değildir. İştirak halinde mülkiyette, iştirakçilerden birinin veya birkaçının miras şirketine dahil olmayan kişiye yaptığı satış geçerli değildir. Delillerin takdiri mahkemeye ait olup, takdirde de isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan ve mahkeme kararında gösterilen gerekçelere göre davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyel usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.9.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.