 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 1989/14673
K: 1990/9493
T: 14.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 1639 parsel sayılı 1985 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava konusu olduğundan söz edilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesinde davacı Ş.K. tarafından Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine açılmış olan dava kadastro mahkemesine devir edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli 1639 sayılı parselin Ş.K. adına tesçiline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydı mahalline yeterli şekilde uygulanıp kapsamı belirlenmemiş, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamış, tapu kaydı miktar fazlası üzerinde davacı tarafın tasarrufunun hangi tarihte başladığı ve ne şekilde sürdürüldüğü araştırılmamış, tespite aykırı sonuca varıldığı halde tespit bilirkişiler tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılık giderilmeden hüküm kurulmuştur. Doğru sonuca varılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler huzuru ile keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu ve vergi kayıtları ayrı ayrı okunup hudutları zeminde tek tek gösterilmeli, kaydın bilinmeyen hudutları yönünden davacı tarafın göstereceği tanıklar arazi başında dinlenilip kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, ilk defa kim tarafından ve ne zamanda tasarrufa başlandığı, ne suretle sürdürüldüğü etraflıca sorulup saptanmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının maddi olaylara dayalı olmasına azami özen gösterilmeli, bu beyanların ve uygulamanın zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmelidir. Beraberde götürülecek fen elamanına kaydın kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir ayrıntılı kroki çizdirtilmeli, duruşma sırasında toplanan delillerin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.6.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.