Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E:1989/10426
K:1990/15322
T:13.11.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
* KADASTRO TESBİTİ
* ZİLYEDLİK
* MERA
ÖZETİ : Süresi  neye  baliğ  olursa olsun, kamu malı niteliğindeki meraların  zilyetlikle kazanılması mümkün değildir. Kadastro  hakimi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 1. maddesinde açıklanan  amaç nedeniyle sicil oluşturmakla yükümlüdür. Gerçek hak sahibini araştırma ilkesi, genel  olarak  davanın  tarafı olmayan kişiler  adına  tescil sözkonusu  olan  hallerde  uyuşmazlık  taraflar  açısından  çözümlenir.  Ormanların  asıl  sahibi olan ve davada taraf bulunan  Hazine adına tescil edilmesine engel bir hal yoktur.
(3402 s. Kadastro K. m. 30/2, 16/D, 18)
(6831 s. OK. m. 11/4)
 
Taraflar  arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi  istenilmekle;  temyiz  isteğinin  süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında  dava  konusu  taşınmaz,  davacının  zilyetliğinde  olduğu  belirtilerek, 23  sayılı  parsele  uygulanan  vergi  kayıtlarının  bu yönü mera okuması nedeniyle mera olarak sınırlandırılmıştır. İtirazı tapulama  komisyonunca  reddedilen  davacı,  taşınmazın mera olmadığına ve kazandırıcı zamanaşımı  zilyetliğine  dayanarak  dava  açmıştır. Mahkemece,  davanın  kısmen  kabulüne,  kısmen reddine ve dava konusu parselin krokide (B) harfi  ile  gösterilen  bölümün  davacı  adına  tesciline,  (A)  harfi ile gösterilen kesim orman tahdit sınırları içinde kalmakta  ise  de,  3402 sayılı  Yasa  ile  gerçek  hak  sahibini araştırma  sınırlı  hallerde  kabul  edildiğinden  ve  davaya taraf olmayan Orman İdaresinin dava açma imkanı olduğundan söz edilerek bu bölümün mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- 23, 149, 2, 3,  ve  4  sayılı  parsellerin  öncesinin  bir  bütün  olarak  İsmail'e  ait olduğu,  adı  geçenin  23  ve  149 sayılı parsellerin kapsadığı bölümü Ali'ye; 2, 3 ve 4 sayılı parsellerin  kapsadığı  alanı  ise  üç  oğluna  satıp aralarında taksim ettiği ve davaya konu olan parselin davacıya düştüğü dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Tapulama sırasında  23  parsele  revizyon  gören  vergi  kayıtlarının  hudutlarında  mera okunduğundan  kayıt  miktarınca  yer  23  sayılı  parselde zilyedi adına tespit edilmiş, miktar fazlasına taallük eyleyen 149, 2, 3 ve 4 sayılı parseller ise  mer'a  olarak sınırlandırılmıştır. Mera olarak sınırlandırılan 149 ve  komşu  150  sayılı  parsellerin tespiti  de  itirazsız  kesinleşmiş  ve  sınırda  eylemli  durumda  da orman bulunmaktadır. Değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte sınıra  olan  bu  kayıtlar  miktarı  ile geçerlidir. Kaydın  aksi  geçerli  bir  başka  kayıtla  kanıtlanmadıkça  bilirkişi  ve  tanıkların kayda ters düşen  beyanlarına  değer  verilemeyeceğinden  miktar  fazlasının  meradan açıldığının  kabulü  zorunludur.  Süresi  neye  baliğ  olursa  olsun,  kamu  malı niteliğindeki meraların  zilyetlikle  kazanılmasının  mümkün  olmayışı  3402  sayılı Kadastro Kanununun 18/son  maddesi  hükmü gereğidir. Böyle olunca; taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen bölümün mera olarak sınırlandırılması gerekirken davacı adına tesciline karar verilmesi,
2-  Kadastro  hakimi,  3402  sayılı  Kadastro  Kanununun  1.  maddesinde açıklanan amaç nedeniyle  sicil  oluşturmakla yükümlüdür. Bu nedenle sadece davanın reddi veya kabulü ile yetinmeyerek,  taraflardan  biri  adına  tescile  de  karar  vermek  zorundadır.  Zira  hüküm, davayı  esastan  halleden, taraflar arasında uyuşmazlığı taraflara hasren çözüp sona erdiren nihai bir karardır.
Gerçek  hak  sahibini  araştırma  ilkesi,  genel  olarak  davanın tarafı olmayan kişiler adına tescil  söz  konusu  olan  hallerde  uygulanır.  3402  sayılı Kadastro Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra gerçek hak sahibinin araştırılması, sözü edilen Yasanın 30/2. maddesinde sayılan sınırlı hallere inhisar ettirilmiştir.
Gerçek  hak sahibini aramanın sözkonusu olmadığı hallerde uyuşmazlık, taraflar açısından çözümlenir. Gerçek hak sahibinin araştırılmasını sınırlı  hallere  inhisar  ettiren  3402 sayılı  Kadastro  Kanununun  30/2. maddesinde, ormanların asıl sahibi olan ve davada taraf bulunan  Hazine  adına  tescile  engel  değildir. Kaldı ki, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/D,  18  ve 6831 sayılı Orman Kanununun 11/4. maddeleri uyarınca ormanların Hazine adına tescili gerekmektedir.
Açıklanan  nedenlere,  ormanların  asıl  sahibi  olan Hazine'nin davada taraf bulunmasına, taşınmazın  krokide  (A)  harfi  ile  gösterilen  bölümünün  kesinleşen orman tahdit haritası içinde  kaldığının  ve  tescil  edilmediğinin  anlaşılmasına göre, bu bölümün orman olarak Hazine  adına  tesciline  karar  verilmek gerekirken; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesi  uyarınca davada gerçek hak sahibini araştırmanın sözkonusu olmadığından ve davada taraf  olmayan Orman İdaresi'nin sonradan dava açma imkanı bulunduğundan sözedilerek mera olarak sınırlandırılmaya ilişkin hüküm kurulması,
İsabetsiz, temyiz itirazı bu nedenlerle  yerinde  görüldüğünden  kabulü  ile  hükmün BOZULMASINA, 13.11.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini