DAVA : Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin olarak Daireden verilen ilamın karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşüldü:

 

KARAR : Tarafla arasındaki uyuşmazlık, muris muvazaasına ilişkindir. Borçlar Kanununun 18. maddesi uyarınca muvazaa, tarafların başkalarını aldatmayı amaçlayarak kendi gerçek iradelerini gizlemek suretiyle aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak konusunda anlaşmalırıdır. Taraflar gerçekte bir hukuki işlem yapmayı istemedikleri halde, görünüşte bir hukuki işlem için irade beyanında bulunarak veya yapmak istedikleri hukuki işlemi gizlemek ve saklamak amacıyla bir başka hukuki işlem için beyanda bulunarak iki türlü muvazaalı işlem yapabilirer. görünüşteki hukuki işlem tarafların gerçek iradelerini yansıtmadığından ve tarafların iradeleri bu konuda birleşmediğinden geçersiz olup, ilke olarak hukuki bir sonuç doğurmaz. Ancak nisbi muvazaada, tarafların ortak iradeleri gizlenene sözleşme konusunda birleştiğinden gizli sözleşme geçerlidir. Fakat, gizli sözleşme şekle bağlı ise görünüşteki işlemin yapılmasında şekle uygun davranılması gizli işlemin yapılmasındaki şekle aykırılığı gideremez. Bu gibi durumlarda görünüşteki işlem tarafların iradelerine uygun blunmadığından, gizli işlem ise şekle uygun olduğundan geçersizdir. (7.10.1953 gün 8/7 ve 1.4.1974 gün 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları).

Tapusuz taşınmazlar menkul niteliğinde olup, satış ve bağışlamasına ilişkin sözleşmeler herhangi bir şekle tabi bulunmamaktadır. Bu tür sözleşmeler kişisel hakı doğrular. Tapusuz taşınmazlar üzerindeki zilyetlik hakkının devredilmesi şekle tabi olmadığından muvazaada gizlenen bağış akdi geçerlidir. Miras bırakan tarafından gizlenen bağış akdinin görünüşte satış akdi olarak gösterilmesi sonucu etkilemez. Miras bırakanın çekişmeli tapusuz taşınmazı davalıya muvazaalı olarak bağışladığı halde, işlemi görünüşte satış akdi olarak nitelendirdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Gizlenen bağış sözleşmesi geçerli olduğundan, saklı payları zedelenen mirasçılar ancak Medeni Kanunun 507. maddesi uyarınca tasarrufun tenkisini isteyebilirler. açıklanan nedenlerle, mahkemece gizli bağış sözleşmesine değer verilerek taşınmazın davalı adına tesciline karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay incelemesi sırasında çekişmeli taşınmazın yangılı sonucu tapulu olduğu kabul edilerek karar bozulmuş ise de, bu kez yapılan incelemede taşınmazın tapusuz olduğu belirlendiğinden davalının karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulü ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 442. maddesi uyarınca dairemizin 20.10.1987 gün, 1987/1634-1530 sayılı kararın bozulmasına ilişkin ilamının ortadan kaldırılmasına, davacıların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlrının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 10 lira onama ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, 29.4.1988 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972