 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 1988/10689
K: 1989/10118
T: 22.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 419 parsel sayılı 10.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kimsenin zilyetliğinde olmaması nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davalıların itirazı tapulama komusyonunda kabul edilince, davacı Hazine parselin zilyetliğe konu olmadığına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Ali G. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece nizalı taşınmazın davalıların dayandığı vergi kaydı ile Temmuz 1312 tarih ve 59. no.lu tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilmiştir. Ancak, buyerin tarım arazisi olarak kullanıldığından söz ederek Hazine davası kabul edilmiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişler davalıların buyerin sahibi olduğunu, üzerindeki çalılıkları keserek yakmak suretiyle bu yeri kullandıklarını haber vermişlerdir. 3402 sayılı Yasanın 20/B maddesinde tapu kaydı hudutlarının bir yeri kapsaması ve sahibinin o yeri kullanması halinde adına tescil edileceğini örgörmüştür.Bu Maddede tarım arazisi olarak zilyed edinilmesinden söz edilmemiş, sadece kullanma yeterli görümüştür. Nizalı taşınmazın tapu malikinin mirasçıları olan davalılar tarafından çılıların her sene muntazam şekilde toplanarak yaralanılmasıda taşınmazı kulanma deyimi içindedir ve bu şeklideki yararlanma da bir çeşit kullanma olarak kabul edilmelidir. Mahkemece bu yön dikkate alınarak Hazine davasını reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz, temyiz itirazı yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.6.1989 gününde oybirliği ile karar verildi.