 |
T.C
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/2910
K: 2004/3042
T: 1.6.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ESER SÖZLEŞMESİ
- KANİT YÜKÜ
- BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ
İçtihat Özeti: Eser sözleşmesinde yüklenici ne iş yaptığını, iş sahibi ise ödediği miktarı kanıtlamakla yükümlüdürler.
Mahkemece; gerekirse keşif yapılarak uzman bilirkişiden alınacak raporla, davacının ispatlayacağı işin BK.nun 366. maddesi doğrultusunda, yapıldığı tarihteki mahalli rayiçlerden ve depremin etkisi ve mevcut kusurlu durumuyla bedeli hesap ettirilip, ispatlanacak ödeme bulunacak miktardan düşülerek davacı alacağı saptanmalıdır.
(818 s. BK. m. 366)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı temsilcileri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerek-tirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı yüklenici yaptığı işin bedelini talep etmiş, davalı ise cevabında davacı ile aralarında sözleşme bulunmadığını savunmuş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Eser sözleşmesinde yüklenici ne iş yaptığını, iş sahibi ise ödediği miktarı ispat etmekle yükümlüdürler. Dosyada davacının alacaklı olduğu miktarı gösteren ve davalının kabulünde olan bir belge bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece; masrafı davacıdan alınarak, inşaat yapım işinden anlayan bilirkişiden gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak alınacak raporla davacının ispatlayacağı işin B.K. 366. maddesi doğrultusunda yapıldığı tarihteki mahalli rayiçlerden ve depremin yapılan işe etkisi ve mevcut kusurlu durumuyla bedeli hesap ettirilip, ispatlanacak ödeme bulunacak miktardan düşülerek davacı alacağı saptanmalı, icra takibinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden takip tarihinden itibaren faiz yürütülmek suretiyle takibe vaki itirazın iptaline karar verilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan konusunda ehil bulunmayan bilirkişiden alınan raporla karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 1.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.