 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 2004/1709
K: 2004/2707
T: 13.5.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TASARRUFUN İPTALİ
- YASA NEDENİYLE DAVANIN DEVRİ
- YETKİSİZLİK
İçtihat Özeti: 4389 sayılı Bankalar Yasasının değişik 1415-d maddesi ile, fona devredilen bankalar ile fon ve bankaların iflas idareleri tarafından açılan davaları görmekle belli mahkemeler görevlendirilmiş olup, ilk mahkemenin buna dayalı devir kararı vermesi teknik anlamda bir yetkisizlik kararı olmadığından burada HUMKnun 193. maddesindeki 10 günlük sürenin uygulama olanağı yoktur .
(1086 s. HUMK. m. 193)
(4389 s. Bankalar K. m. 14/5-d)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacı ve davalı Ahmet, davalı Şaziment vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılardan Ahmet ve Şaziment'in temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
- Dava, IİK. 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davacının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu olması ve fon kapsamında kalan bankalara ilişkin davalarda Asliye 1. Ticaret Mahkemesinin görevlendirilmesi sebebiyle devir kararı verilmiştir.
Gerçekten, 4389 sayılı Bankalar Yasası'nda değişiklik yapan Yasanın 14. maddesinin 5. fıkrasının (d) bendinde fona devredilen bankalar ile fon ve bankaların iflas idareleri tarafından açılan davaları görmekte belli mahkemeler görevlendirilmiştir. İlk mahkemenin devir kararı vermesi bu sebebe dayalıdır. Ancak, hemen belirtilmelidir ki, bu devir kararı teknik anlamda bir yetkisizlik kararı olmayıp yasadan kaynaklanan zorunluluk sebebiyle verilen bir karardır. İlk mahkemenin devir kararı teknik anlamda yetkisizlik kararı sayılamayacağından, burada HUMK.nun 193. maddesindeki 10 günlük sürenin uygulanma olanağı da yoktur.
Mahkemece dava dosyası kendisine devredildiğinden devreden mahkemenin yerine geçerek davayı kaldığı noktadan devam edilerek bir hükme varılması gerekirken, devir kararı nitelendirilmesinde yanlışa düşülerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yasaya uygun düşmemiştir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar Ahmet ve Şaziment'in temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), 13.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.