 |
T.C
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/6658
K: 2004/3891
T: 12.07.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MENFİ TESPİT DAVASI
- İSTİRDAT DAVASI
2004 s. IIK/72
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı iş sahibi, davalı ile aralarında imzalanan sözleşme uyarınca davalının yaptığı imalatlardan dolayı kendisine 3.321.500.000 TL fazla ödeme yapıldığını ileri sürerek bu miktarın davalıdan tahsilini ve davalıya imalat bedeli karşılığı verilen 1.840.000.000 TL'lık bonodan dolayı borçlu olmadığının tesbitini istemiş, mahkemece ödeme yapılmadan istirdat davası açılamayacağı ve davanın İİK.nun 72. maddesindeki bir yıllık sürede açılmadığından bahisle reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Menfi tespit ve istirdat davaları İİK.nun 72'nci maddesinde düzenlenmiştir. Borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Davanın açılması ödeme yapılması şartına bağlı değildir. Takip sırasında ve dava devam ederken tedbir alınmaması yüzünden para ödenmiş ise davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Kaldı ki taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Sözleşme konusu imalat davacıya teslim edilmiş olup davacı işin eksik yapıldığını ve fazla ödemede bulunulduğunu, davalı ise fazla imalat nedeniyle takas mahsup yapılmasını talep etmişlerdir. Bu durumda ihtilafın çözümü, işin kesin hesabının çıkartılmasına bağlı olduğundan mahallinde keşif yapılmak suretiyle davalının iddia ettiği fazla imalatlarla birlikte yaptıklarının tümünün değerlendirilmesi, eksik ve ayıplı işlerin davalı alacağından düşülmesi, ne miktar ödeme yapıldığını ispat için davacıya imkan tanınması ve gerektiğinde yemin hakkının hatırlatılması ile bulunacak ödeme tutarı imalat alacağmdan düşülerek davacının fazla ödeme ve senetle ilgili açtığı davanın karara bağlanması gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın reddi doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin haremin istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 12.7.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.