Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 2002/6548
K: 2003/1289
T: 13.03.2003

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
1-Yanlar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 355.maddesinde tanımlanan "eser" sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
HUMK.nun 275.maddesi uyarınca; mahkeme, çözümü özel ya da teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak, bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli görülmediği takdirde, bilirkişiden ek görüş alabilir. Ayrıca, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, tahkikat hakimi veya esas davaya bakacak mahkeme, önceki veya yeniden seçeceği bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırabilir (HUMK. md.284). Çünkü, bilirkişinin oy ve görüşü hakimi bağlamaz (HUMK.md.286). Mahkemece iki defa bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 1. bilirkişi kurulu sunduğu 16.9.1997 günlü raporunda: Fiyat Farkı Kararnameleri uygulamaları ile metrajdan kaynaklanan uyuşmazlık hakkında görüş bildirilebilmesi için işin yapıldığı yerde inceleme yapılması gerektiğini ve ayrıca mevcut bilgi ve belgelerin görüş bildirilebilmesi için yeterli olmadığını açıklamış ve bu rapora ek olarak verilen raporda da varılan aynı sonuç tekrarlanmıştır. 11.7.2000 günlü ikinci bilirkişi kurulu raporunda ise, tarafların kesin hakedişten doğan nihai alacak-borç ilişkisinin belirlenmesi için tüm hakedişle ilgili belgelerin sunulması gerektiği açıklanmış olmasına karşın; bu rapora ek olarak sunulan 21.11.2000 günlü rapor, mahkemece belgelerin verilmesi istendiği halde, sunulmadığı gerekçe gösterilerek mevcut belgelere göre düzenlenmiştir. Oysa, kesin hakediş üzerinde çeşitli ünitelerde toplam 111 kalem inşaat imalatında 89 kalemde düzeltme yapıldığı görülmüştür. Davalı karşı davacı yüklenicinin 28.6.1996 gün ve 23363 kayıt numaralı itiraz dilekçesi sunması üzerine yüklenicinin de katıldığı bir heyet tarafından yapılan inceleme sonucu yüklenicinin KDV hariç (588.989.000) TL. borçlu bulunduğu saptanmış ve ayrıca sonuç davacı-k. davalının 28.8.1996 gün ve 18929 sayılı yazısı ile yükleniciye bildirilmiştir. Yüklenici de bu bildirime karşı 12.9.1996 günlü dilekçesi ile tekrar itirazda bulunmuştur. Kesin hakedişin çıkarılabilmesi için idarenin hakediş üzerinde yaptığı düzeltmelerin yükleniciye tebliği ile onun süresinde yaptığı itirazı varsa buna ilişkin belgelerin ve yine itiraz üzerine yeniden inceleme iki tarafında katılımıyla yapıldığına göre inceleme sonucunun idarece yükleniciye tebliği ve itiraz olmuş ise buna ilişkin belgelerin getirtilip bilirkişi kurulunca değerlendirilmesi zorunlu olduğu ve gerçeğin ortaya çıkması için gerekli olduğu halde; idarece sunulmadığından bahisle uyuşmazlıkların çözümlenmesinde yeterli olmayan bilgi ve belgelere dayalı olarak verilen bilirkişi raporu dayanak alınarak hüküm verilmesi doğru değildir.
Mahkemece yapılacak iş: Gerektiğinde HUMK.nun 323. maddesi hükmünü de uygulamak suretiyle yukarda açıklanan tüm belgeleri temin ederek, yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla gerektiğinde yerinde keşif ve inceleme yapmak suretiyle ve tarafların itirazlarını da karşılar şekilde işin kesin hesabının çıkarılmasına ilişkin bilirkişi kurulu raporu almalı ve varılacak sonuca göre dava ve karşı dava hakkında hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır. Kendi içerisinde çelişkiler taşıyan ve hüküm vermeye yeterli olmayan bilirkişi raporuna ve eksik soruşturmaya göre hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre de; HUMK.nun 381/2 .maddesi uyarınca, kararın tefhimi en az 388. maddede de belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle yapılması ve ayrıca aynı Kanunun 388/2. maddesi gereğine de, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen nükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olduğu nalde, karşı davada ,ne miktar alacağın kabulüne veya reddine hükmedilmediğinin duruşma tutanağına geçirilen kısa kararda gösterilmemiş olması, HUMK.nun anılan hükümlerine aykırı olduğundan kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalının temyiz itirazlarının kabulüne ve hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı k. davalıya geri verilmesine, 13.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Bankalar hukuku] go to this web-site 
  • 17.06.2025 10:32
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini