 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 2002/3327
K: 2002/4594
T: 14.10.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İSTİSNA SÖZLEŞMESİ
- SÖZLEŞMENİN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ (FESİH)
- MENFİ ZARARIN BELİRLENMESİ
İÇTİHAT ÖZETİ: Sözleşme, işin tasdikli projesine aykırı yapılması, teslim gününde de bitirilmemesi sonucu iş sahibi tarafından hakti olarak feshedildiğinde uğranılan menfi zarar istenilebilir.
Sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan ve uygulamada kaçırılan fırsatın tazmini şeklinde adlandırılan bu çeşit davalarda, var ise, sözleşme yapılmadan önce, iş sahibine en yakın teklif, yok ise bilirkişinin bulacağı sözleşme tarihindeki muhtemel teklif fiyatı ve haklı fesihten sonra yapılan sözleşme fiyatı arasındaki fark, menfi zararı oluşturur.
(818 s, BK. m. 108/II,360)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalının yapımını yüklendiği işteki eksik ve hatalardan 20 milyar, fazla ödeme nedeniyle 5.400.000.000 lira alacaklı olduğunu, bunların tahsili ile sözleşmenin feshini istemiştir.
Davalı, imal edilen işler tutarının yapılan ödemelerin üstünde olduğunu, ortada eksik ve hatalı imalat da bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmişlir
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Yanlar arasındaki sözleşmeye göre iş 53.000.000.000 lira götürü bedelle üstlenilmiştir, sözleşmenin 6. maddesi uyarınca "Afet işleri Genel Müdürlüğü veya ilgili kurumun para ödemeye başladığı tarihten itibaren yürürlüğe giren sözleşme süresi.... işin başlangıç tarihinden itibaren 90 gün" olarak kararlaştırılmıştır. Bilirkişilerce, işin bitim tarihi 18.11.2000, yapılan ödemeler toplamı ise 35.400.000.000 lira olarak saptanmıştır. 18.2.2002 tarihli bilirkişi raporunda ise, her iki binada tasdikli projede yeralan bazı imalatların yapılmadığı, bu hali ile belediyeden iskan alınamayacağı görülmektedir.
Görülüyor ki, sözleşme, işin tasdikli projesine aykırı yapılması, teslim gününde de betirilmemesi sonucu davacı tarafından haklı olarak fesh edilmiştir.
Bu durumda davacı BK.nun 108/11. maddesi uyarınca uğradığı menfi zararını isteyebilir.
17.1.1990 tarih ve 13/392-1 sayılı Hukuk Genel Kurulu kararında tanımlandığı üzere menfi zarar "Uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır". Başka bir deyişle, burada, alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz, konusudur. Uygulamada, kaçırılan fırsatın tazmini şeklinde adlandırılan bu çeşit davalarda var ise, davalı ile sözleşme yapılmadan önce davacıya en yakın teklifte bulunan kimse ile -şayet, böyle bir teklif yoksa, bilirkişinin bulacağı sözleşme tarihindeki muhtemel tekilf fiyatı ile- sözleşme yapma fırsatının kaçırılması sonucu, tekilf fiyatı ve haklı fesihten sonra yapılan sözleşme fiyatı arasındaki fark menfi zararı oluşturur.
O halde mahkemece, bilirkişiden yukarıda ortaya konan ilkeleri içeren ek rapor alınarak kaçırılan fırsat sonucu doğan farkın ne olduğu hesaplattırılmalı, böylece bir hükme varılmalıdır. Eksik araştırma ve incelemeyle davanın yazılı şekilde kabulü bozma nedenidir.
Sonuç: Yukarıda (1.) bendde açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 14.10.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.