 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 2001/4299
K: 2002/508
T: 4.2.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İSTİSNA SÖZLEŞMESİ
- BAYINDIRLIK BAKANLIĞI BİRİM FİYATLARI
- KARŞILIKLI KUSUR
- GÜVEN DUYGUSUNUN SARSILMASI
- CEZAİ ŞART NİTELİĞİNDEKİ TEMİNATIN İADESİ
Karar özeti: Yıllara yayılan eser sözleşmelerinde asıl olan, karşılıklı güven duygusunun ve iyiniyetin varlığıdır. Her iki yanın karşılıklı ihtarname keşide ederek, açığa vurdukları kusurlu tutumlarının güven duygusunu ortadan kaldırdığı kabul edilmelidir.
İş sahibi kooperatif kusurlu olmakla, cezai şart niteliğindeki teminatı irad kaydedemez.
Sözleşmede işin fiyatı için kabul edilen kural Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatlarıdır. Yıl içinde fiyatı değiştiğinde belli malzeme için bu farkın iş sahibine yansıtılmasını öngören sözleşme maddesi yüklenici lebine konulmuş olduğundan, yüklenicinin genelde her yıl değişen Bayındırlık birim fiyat farklarına ayrıca hak kazanmasını engellemez.
(818 s. BK. m. 355, 371)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraflar vekillerince istenmiş olmakla temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Yanlar arasındaki sözleşmenin konusu yüklenicinin Bayındırlık Bakanlığı Birim Fiyatlarıyla kooperatife bina yapmasıdır, işin devamı esnasında Kooperatif Yönetim Kurulunun değişmiş olması, eski ve yeni yönetim arasında sorunlar bulunması kendi iç işidir. Kooperatif bunu gözetmeden 29.2.1996 günlü yazısıyla yükleniciden işe 31.3.1996 gününe değin ara verilmesini istemiştir, işin mahiyeti itibariyle 36 aylık iş süresi içinde yüklenicinin kusuru olmaksızın 1 aylık sürenin tenkisine gidilmesi kooperatifin kusurlu olduğunu gösterdiği gibi, yüklenici yönünden kooperatife olan güveni de sarsıcıdır. Öte yandan, yıllara yayılan ve amacı üyelerini konut sahibi yapmaktan ibaret bir işde ödemelerde emsallerine göre olağan miktarı aşmayan aksamalardan ötürü yüklenicinin 22. 3.1996 tarihli ihtarname ile 15 gün süre tanıyarak yasal yollara başvurulacağından sözedip, ödemeler tamamlanmadığı sürece işin yapılamayacağına dair iradesini kooperatife bildirmiş olması da iyiniyet kuralıyla bağdaşmadığı gibi kooperatif yetkililerinde olan güven duygusunu da sarsıcıdır. Oysa bu tip, yıllara yayılan eser sözleşmelerinde asıl olan karşılıklı güven duygusunun ve iyiniyetin varlığıdır. Somut olayda işin her iki yanın değinilen ve karşılıklı muhtelif ihtarname keşide etmeleriyle açığa vurulan kusurlu tutumları sonucu bu duygu ortadan kalkmış olmakla işin yürütülemeyeceği ortaya çıkmıştır. O halde;
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İş sahibi kooperatif de kusurlu olmakla cezai şart niteliğinde olan teminatı irad kaydedemeyeceği gözetilerek teminatın iadesine dair 1996/638 esasta kayıtlı davanın kabulü gerekirken, reddi isabetli olmamıştır.
3-Sözleşmede işin fiyatı için kabul edilen kural Bayındırlık Bakanlığı Birim Fiyatlarıdır. Bunun istisnası işin devamı esnasında vergi ve fiyatların değişmesi halinde 4 tür malzeme için ayrıca fiyat farkı ödeneceğine dair 10.madde hükmüdür. Kural Bayındırlık Bakanlığı Birim Fiyatları olduğundan bu fiyatların 88/13181 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile arttırılması halinde
bu fiyat farklarının yükleniciye ödenmesinin kabulü gerekir. Başka bir anlatımla yıl içinde fiyatı değiştiğinde belli malzeme için bu farkın iş sahibine yansıtılmasını öngören 10. madde hükmü yüklenici lehine konulmuş olup, yüklenicinin genelde her yıl değişen Bayındırlık Birim Fiyat farklarına ayrıca hak kazanmasını engellemez. Dairemizin bu doğrultuda olan uygulamasına paralel görüşte hazırlanmış 3.8.1999 günlü bilirkişi raporu ile Yüksek Fen Kurulu üyelerinden oluşan bilirkişilerin 29.11.2000 günlü raporunda yer alan görüşe itibar edilerek sonuca gidilmesi gerekirken, yorumda hataya düşülerek ilgili Kararnamenin uygulanamayacağı görüşünden hareketle hazırlanmış rapora bağlı kalınarak 1996/623 esasta kayıtlı davanın reddi ve bunun sonucu 1997/168 esasta kayıtlı davanın ise kabulü doğrultusunda hüküm tesisi isa
betli olmamıştır.
Yapılacak iş; 3.8.1999 günlü raporu tanzim eden bilirkişi kurulundan (Tasfiye tutanağına göre yüklenici alet ve ekipmanı karşılığı ödenen 1.022.780.000 TL.'lık kalem hakkında yanlar arasında aynı mahkemenin 1998/815 esasında kayıtlı dava konusu dikkate alınarak) yeniden değerlendirme yapılarak ek rapor istenilmesi ve sonucuna göre deliller takdir edilerek hükme varmaktan ibarettir.
4-Kabule göre de; istem olduğu halde 1997/168 esasta kayıtlı davada hüküm altına alınan miktar için faize hükmedilmemesi; işin niteliği itibariyle mutlak surette bilirkişi incelemesi gerektiren durumun varlığı gözden kaçırılarak, küçümsenemeyecek meblağı bulan bilirkişi giderlerinin hesap ve yanlar arasında paylaştırılmasında taktir hatasına düşülmesi hükmün bozulmasını gerektirir.
Sonuç: Yukarıda 1. bendde yazılı nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bendde yazılı nedenlerle davacı-k. davalı yüklenici, 3. bendde yazılı nedenlerle taraflar yararına, 4. bendde yazılı nedenlerle davalı-k. davacı iş sahibi yararına (BOZULMASINA), 250.000.000'şer lira duruşma vekillik ücretinin taraflardan alınarak, karşılıklı olarak birbirlerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 4.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.