 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 2001/4235
K: 2002/409
T:30.1.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BAĞIMSIZ BÖLÜM DEVİRLERİNİN İPTALİ
- KİRA BEDELLERİ VE CEZAİ ŞART
- İNŞAATIN ŞARTNAMEYE UYDURULMASI
- İMARA AYKIRILIK
- KAMU DÜZENİ
- TEMERRÜT FAİZİ
Karar özeti: İnşaatın imara, aykırı olup olmadığı araştırılmak, imara aykırılık kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece resen nazara alınmalıdır.
inşaatın imara uygun hale getirilmesi mümkün değil ise, fesih yanında,menfi zarar kapsamında oturulan yer kira bedelinin karar altına alınması, imara uygun hale getirilmesi mümkün ise, inşaat seviyesinin %95 olduğu da dikkate alınarak, sözleşmenin ileriye etkili feshine karar verilerek, gecikme nedeniyle kira bedeli ile cezai şartın hüküm altına alınması gerekir.
Davanın açılmasından önce davalıya ihtarname gönderilmediğinden, kabul edilen miktar yönünden, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir.
(1086 s. HUMK. m. 74)
(818 s. BK. m. 101/1, 355 - 371)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle 17.8.1999 tarihinde meydana gelen deprem tarihinden önce sözleşmede kararlaştırılan teslim süresinin dolmuş bulunmasına göre davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava, sözleşmenin feshi, davalıya devredilen arsa payına isabet eden bağımsız bölümlerin devirlerinin iptali ve iadesi, süresinde teslim etmeme nedeniyle kira bedellerinin ve cezai şartın ve inşaatın teknik şartnameye uygun hale getirilmesi ve bitirilmesi için gerekli bedelin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/189 . iş tespit dosyasındaki bilirkişi raporundan, inşaatın projesine göre büyük yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu konu üzerinde durulmamış, inşaatın imara aykırı olup olmadığı, bu haliyle iskan ruhsatı alınmasının mümkün olup olmayacağı araştırılmamıştır, imara aykırılık kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen araştırılması zorunlu bir konudur, inşaatın imara uygun hale getirilip getirilemeyeceğinin, iskan ruhsatı verilmesinin mümkün olup olmayacağının araştırılması, gerektiğinde bu konularda gerekli işlemleri yapması için davalıya süre tanınması zorunludur, inşaatın imara uygun hale getirilmesinin mümkün olmaması durumunda, mahkemece verilen fesih kararı sonucu itibariyle doğru olacağından, fesih yanında menfi zarar kapsamında olan sözleşmenin 9. maddesindeki oturulan yer kira bedelinin karar altına alınması, diğer isteklerin reddedilmesi gerekir.
İnşaatın imara uygun hale getirilmesinin ve iskan ruhsatı alınmasının mümkün olacağının anlaşılması durumunda, tamamlanma seviyesinin %95 olması da dikkate alınarak, Yargıtay içtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 25.1.1984 tarih 3/1 sayılı kararı uyarınca, sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine karar verilmesi, davacıların sözleşmenin 8. maddesine dayanan gecikme nedeniyle kira istemlerinin, 9. maddesine dayanan oturulan yere ilişkin kira istemlerinin, 12. maddesine dayanan cezai şart istemlerinin de karar altına alınması gerekir.
Mahkemece yapılacak iş, yukarıdaki paragraflarda açıklandığı şekilde araştırma ve değerlendirme yaparak, sonuca göre karar vermekten ibarettir.
3- Davacılar birleştirilen dosyada gecikme nedeniyle kira bedeli olarak 45.560.000.000 TL. istedikleri halde, mahkemece ek bilirkişi raporunda bu konuda hesaplanan 52.120.000.000 TL.nin karar altına alınması, bu suretle isteğin aşılması HUMK.nun 74. maddesine aykırılık oluşturmuştur.
4- Davacılar tarafından davalıya davanın açılmasından önce BK.nın 101/1. maddesine göre, miktarı belirtir ve ödeme ister bir ihtarname gönderilmediği, davalının davanın açılmasıyla direngen duruma düştüğü düşünülmeden,kabul edilen miktarlar yönünden,dava tarihi yerine 24.11.1996 tarihinin faiz başlangıcı kabul edilmesi doğru olmamıştır.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda (1.) bende yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2.), (3.) ve (4.) bendler uyarınca kararın (BOZULMASINA), 250.000.000 TL. duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınıp duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davalıya geri verilmesine, 30.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.