Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/532
Karar no: 2000/2327
Tarih: 11.5.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
TASARRUFUN İPTALİ
İYİNİYET
KANITLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ
ÖZET : Borçludan satın alan ile borçlu arasında, İİK. 278 .maddesinde gösterilen nedenlerin varlığı halinde, iyiniyete bakılmaksızın tasarrufun iptaline karar verilir. diğer hallerde, borçludan satın alan kişinin iyiniyetli olup olmadığı araştırılır.
Kötü niyetten maksat, borçlunun durumunun satın alan tarafından bilinmesi veya bilinebilecek durumda olmasıdır. Kötü niyeti kanıtlama yükümlülüğü davacı alacaklıya aittir.
(2004 s. İİK. m. 277, 278, 280)
 
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılardan Mevhibe, Nuran ve İbrahim vekillerince istenmiş olmakla temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
 
1- Davalılardan İbrahim, 28.12.1999 günü tebellüğ ettiği kararı, HUMK.nun 432/I. maddesinde öngörülen onbeş günlük süreyi geçirdikten sonra, 14.2.2000 gününde temyiz ettiğinden, HUMK.nın 432/IV.maddesi ile 1.6.1990 gün 3-4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
 
2- Davalılardan Nuran ve Mevhibe'nin temyizlerine gelince;
 
Dava, IIK.nın 277 ve devamı maddelerine dayalı "tasarrufun iptali" istemine ilişkindir.
 
Borçludan satın alan ile borçlu arasında İİK.nın 278. maddesinde gösterilen nedenlerin varlığı halinde, borçludan satın alan kişinin iyiniyetine bakılmaksızın, aralarındaki tasarrufun iptaline karar verilir. Eğer, 278. maddedeki nedenler yoksa, o takdirde borçludan satın alan kişinin, 280.madde uyarınca iyiniyetli olup olmadığı araştırılır. Kötü niyetten maksat, borçlunun durumunun, satın alan kişi tarafından bilinmesi veya bu kişinin bilebilecek durumda olmasıdır; satış, gerçek olsa dahi. Satın alan kişinin kötü niyetini kanıtlama yükümlülüğü ise -280/III. maddedeki hal hariç-davacı alacaklıya aittir.
 
Somut olayda, davalılardan Nuran ile Mevhibe, borçludan değil, borçlunun satışta bulunduğu Ayşe'den taşınmazı satın almışlardır. Bu nedenle. 278.maddeye değil, 280.maddeye göre bu davalılar yönünden uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir. Başka bir anlatımla, adı geçen davalıların kötü niyetli olduklarını, davacı alacaklının kanıtlaması gerekmektedir; yani, borçlunun acz içerisinde olduğunu ve alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla taşınmazlarını gerçekten sattığını veya muvazaalı olarak devrettiğini bildiklerini veya bilebilecek durumda olduklarını ispatlamalıdır. Oysa, davacı alacaklı, toplanan delillere göre, bu davalıların kötü niyetini kanıtlayabilmiş değildir, Tam aksine, bu davalıların iyiniyetli olduklarına ilişkin belgeler dosyada mevcuttur. Örneğin, dava konusu bağımsız bölümün satışında emlak komisyoncusunun aracılık yaptığına ilişkin 28.10.1997 tarihli komisyon sözleşmesi, önceden oturdukları eski evi sattıklarına ilişkin 22.9.1997 günlü akit tablosu, dava konusu bağımsız bölümün satış bedeli olan 12.500.000.000 liranın satıcı Ayşe hesabına alacak olarak kaydedildiğine dair ....bank Feneryolu Şubesi'nin kasa fişi ve diğer belgeler, dayalı ana-kızın iyiniyetli olduklarını göstermektedir. Satışın kısa aralıklı olması ise, bu davalıların değil, olsa olsa onlara satan kişinin kötü niyetli olduğunu delalet edebilir.
 
Bu durumda, davalılar Nuran ile Mevhibe haklarındaki davanın reddine ve taşınmazı satan diğer dayalı Ayşe hakkındaki davanın da, İİK.nın 283/II. maddesi uyarınca bedele dönüşmesi nedeniyle kabulü ile -davacı alacağından fazla olmamak üzere- 12,500.000.000 lirası satış bedelinin davalı Ayşe'den tahsiline karar verilmesi gerekirken, yasa maddelerine yanlış anlam verilmek ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
 
Son u ç: Temyiz olunan hükmün (2.) bendde açıklanan nedenlerle davalılar Nuran ve Mevhibe yararına (BOZULMASINA); davalılardan İbrahim'in temyiz isteminin ise (1.) bend uyarınca reddine, 30.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak, davalılar Nuran ve Mevhibe'ye verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 11.5.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini