 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E : 2000/4086
K : 2001/612
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki 25.10.1994 tarihli kat karşılığı inşaat,-sözleşmesinin teknik şartlar bölümündeki hükme göre, müteahhit kendi dairelerine ne yaparsa aynısını arsa sahiplerinin dairelerine de yapacaktır. Ne var ki, mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmamıştır. Bu durumda, 10 no'lu dairede arsa sahibi lehine olan 20 m2 lik ilaveye karşılık, davacı yüklenicinin dairesinde de ilave yapılıp yapılmadığı, keza taraf dairelerinin iç kapılarının meşe kaplanıp kaplanmadığı araştırılmalı; bu araştırma sonucuna göre yükleniciye isabet eden bölümlerde 20 m2 lik ilavenin ve yüklenici bölümlerindeki iç kapıların meşe kaplama yapılmadığının anlaşılması halinde fazla iş olarak bu iki kalemin hüküm altına alınması aksi takdirde her iki kalem hakkında red kararı verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
3-Fazla iş olarak talep edilen diğer iş kalemlerinden olan binanın 70 cm. yüksek yapılmış olması, merdiven boşluklarına kum sıva yapılması merdiven sahanlık ve basamaklarının mermer kaplaması, oda ve salonların parkeli olması ve yatak odalarında duş teknesi ve diğer takımlar yapılması işleri, sözleşmenin teknik şartlar bölümündeki yapılanların aksinin kararlaştırılmamış olmasına ve ayrıca bunlardan bir kısmının arsa sahiplerine olduğu gibi-yükleniciye düşen bağımsız bölümlerde ve sonuçta binada artı değer kazandırmış olmalarına göre, fazla iş olarak değerlendirilemeyeceğinden bu kalemlerle ilgili istemin reddi gerekmiştir.
4-Yanlar arasındaki sözleşmenin teknik şartlar bölümünde binanın ön ve arkasına projesine uygun bahçe tanzimi ve bahçe duvarları yapılacağına dair hüküm bulunduğundan ve arsa sahibince yaptırılan tesbitte de bahçe tanzimi ve duvarın yapılmadığı saptandığından bilirkişilere bunun bedeli hesaplattırılarak arsa sahibinin payı oranında hüküm altına alınması gerekirken bilirkişilerin somut olaya uygun düşmeyen görüşlerine bağlı kalınarak bu istemin de reddi bozmayı gerektirmiştir.
5-Kira kaybı alacağına kural olarak işin sözleşmesine göre teslimi gereken tarihten, bağımsız bölümlerin fiilen teslim edildiği tarihe kadarki süre için itirazı kayıt aranmaksızın hükmolunur. Somut olayda, işin teslimi gereken tarih 11.04.1997'dir. Ancak, davalı arsa sahibinin kendisine düşen bağımsız bölümleri hangi tarihte teslim aldığı ise araştırılmamıştır. Diğer bağımsız bölüm maliklerinin kendi dairelerini teslim aldıkları tarih, davalıyı bağlamaz. Teslim keyfiyetini tanıtlama yükümlülüğü davacıya aittir. Bu durumda mahkemece teslim tarihi konusunda davacıya gereken mehil verilerek delilleri ibraz ettirilmeli şayet teslim tarihi kanıtlanamazsa, o takdirde kira kaybı, iskanın alındığı tarihe kadar olan süre için hüküm altına alınmalıdır.
6-Davacı yüklenici açtığı ikinci dava ile ilk davadaki alacağına reeskont faizi yürütülmesini istediği halde yasal faiz üzerinden asıl alacağa faiz yürütülmesi doğru olmadığı gibi birleştirilen davanın reddine hüküm kurulmakla da ayrıca çelişkiye düşülmüştür. Bu durumda davacı yüklenicinin alacağının varlığı halinde ikinci davada ilk dava tarihinden ikinci dava tarihine kadarki süre için reeskont faizi oranında işlemiş faize ve ayrıca ikinci dava tarihinden de asıl alacağa yine reeskont faizi yürütülmesi gerekirken bu konuda yazılı biçimde hüküm tesisi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün; (2.) , (3 . ) , (4. ) ve (5.) bendlerde açıklanan nedenlerle davalı arsa sahibi yararına, (6.) bendde açıklanan nedenle de davacı yüklenici lehine BOZULMASINA ve tarafların diğer temyiz itirazlarının ise (1.) benci gereğince reddine, (30.000.000 TL.)