TTK.nün 12/3 maddesi hükmünce her çeşit imal veya inşa işiyle meşgul olmak üzere kurulan müesseseler ticarethane sayılır. Yine aynı yasanın 11 md. ilk., bendince de ticarethane şeklinde işletilen bu müesseseler ticari işletme olarak anılır. Bu müesseselerin gerçek veya tüzel kişiler tarafından işletilmekte olması önemli değildir. Taraflar arasındaki işin niteliğine ve bu işin kapsamına göre davacı yüklenicinin tacir olduğu, bu konuda ayrıca bir araştırma gerektirmeyecek kadar açıktır. TTK. 14. md. de yapılan tanıma göre, bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir. Yasanın 66. maddesinde ise her tacirin ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu borç ve alacak münasebetlerini gösteren, bu maddede sayılan defterleri tutmak ve öngörülen sürede saklamak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Davacı tacir sayıldığından ve yasanın öngördüğü ticari defterleri tutmak ve saklamak zorunda olduğundan ticari defter tutmadığı savına dayanamaz ve bunun lehine doğan sonuçlarından yararlanamaz. Bu durumda davacı ticari defter ibrazından kaçınmıştır. O halde mahkemece TTK.nün 83/2 maddesi hükmü doğrultusunda işlem yapılarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir hükme varılması gerekirken, değinilen bu hususlar gözden kaçırılıp davanın yazılı şekilde kabulü bozma nedenidir.

SONUÇ: Temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA 9.000.000 TL. duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 1.2.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi

 

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972