 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E:1999/91
K:1999/1832
T:10.5.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAZMİNAT
ESER SÖZLEŞMESİ
İŞ SAHİBİNİN KUSURU
KESİNLEŞEN MAHKÜMİYET KARARININ BAĞLAYICILIĞI
ÖZET:Taraflar arasındaki akdi ilişki, hizmet sözleşmesi olmayıp, eser sözleşmesi olduğundan, iş sahibi, hile veya ağır kusuru dışında yükleniciye ve onun çalıştırdığı işçilerine karşı sorumlu tutulamaz.
Ne var ki, taraflar arasında hizmet sözleşmesi varmışçasına, kusura ilişkin bilirkişi raporu ile bağlı kalınarak verilen ve kesinleşen mahkumiyet kararı bulunduğundan; iş sahibinin kusurlu olduğu vakıası sabit sayılarak, kusur oranı yüzünden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmalı sonucuna göre karar verilmelidir.
(818s. BK. m. 99/1, 53)
(6762 s. TTK. m. 12/3)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacıların murisi Müstecep ile davalı Ali arasında 27.2.1995 tarihinde yapılan yazılı "inşaat sözleşmesi" ile Müstecep, yüklenici sıfatıyla, davalı iş sahibine ait inşaatın sıva işlerini yükümlenmiş; ancak 17.5.1995 günü yüksek gerilim hattına maruz kalarak inşaattan düşerek ölmüştür.
Çay Asliye Ceza Mahkemesinin 24.4.1996 tarihli ilamı ile de, iş sahibi Ali, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü uyarınca gerekli tedbirleri almamaktan dolayı 4/8 oranında kusurlu görülerek mahkum olmuştur.
Muris ile davalı arasındaki akdi ilişki, hizmet sözleşmesi olmayıp, bir istisna (eser) sözleşmesidir. TTK.nun 12/3. maddesi uyarınca her çeşit imal veya inşa, ticari iş kabul edilir. Dolayısıyla yükleniciler -genelde- tacir sayılırlar. Yüklenici, bir işçi olmayıp, tam aksine işçi çalıştıran, işçiye göre işveren durumunda olan ve iş sahibi davalıya karşı da bağımsızlığını koruyan uzman kişidir. Davalı iş sahibi, hile veya ağır kusuru hariç, yükleniciye ve onun çalıştırdığı işçilerine karşı, eser sözleşmesinden dolayı sorumlu tutulamaz (BK. m. 99/1). Zira, iş sahibi, işveren değildir.
Ne var ki, hazırlık tahkikatı sırasında, taraflar arasında bir hizmet sözleşmesi varmışçasına alınan bilirkişi raporu ile bağlı kalınarak, davalı, 4/8 oranında kusurlu bulunmuş ve mahkumiyet kararı kesinleşmiştir.
BK.nun 53. maddesi uyarınca, ceza mahkemesinin kesinleşen bu kararı, dolayısıyla davalının kusurlu olduğu vakıası hukuk hakimini bağlarsa da, kusur oranı bağlamaz. Davalı, kusursuz olduğunu savunduğuna göre; mahkemece, kusur oranının yeniden saptanması, mübayenet (çelişki) halinde de, çelişkinin giderilmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, hazırlık tahkikatındaki oranla bağlı kalınarak hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 10.5.1 999 gününde oybirliğiyle karar verildi.