 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E:1999/734
K:1999/1250
T:5.4.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TASARRUFUN İPTALİ DAVASI
EŞLER ARASINDA TASARRUF
1ZRAR KASDI
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET : Davalı üçüncü kişinin, borçlunun durumunu ve yaptığı işlemlerin niteliğini bilmediği savunması, karı - koca olmaları nedeniyle hayatın olağan akışına uygun düşmez. Bu durumda, tasarruf tarihi ne olursa olsun satış işlemi batıl olup, 2 yıllık süre aranmaz. Ancak, tasarruf tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmemiş olması gerekir.
(2004 s. İİK. m. 280/İl)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekilli tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine davalı "tasarrufun iptali" istemine ilişkindir.
Dava konusu tasarruf, 24.11.1992 tarihinde yapılmış olup, haciz tarihi 10.9.1996'dır. Borcun doğumunun, tasarruf tarihinden çok önce olduğu da sabittir. Dava ise, 20.9.1996 tarihinde açılmıştır. Mahkeme, hacizden 6nceki iki seneyi geçen tasarrufların iptale tabi olmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Davalı borçlu ile ondan taşınmazı, satın alan diğer davalı üçüncü kişi karı -kocadır.
Hamburg Eyalet Mahkemesi'nin, borçlu hakkındaki kararı 16.11.1992 tarihinde kesinleşmiş, taşınmaz ise 8 gün sonra borçlu tarafından eşi diğer davalıya satılmıştır.
Davalı üçüncü kişinin, borçlunun durumunu ve yaptığı işlemlerin niteliğini bilmediği savunması, karı - koca olmaları nedeniyle, hayatın olağan akışına uygun düşmez. Borçlunun, bu tasarrufu, alacaklısı olan davacıyı ızrar kasdıyla yaptığı ve bu kasdı da diğer davalı eşinin bildiği, tartışma götürmez şekilde açıktır.
İİK.nun 280/Il. maddesine göre, bu durumda, tasarruf tarihi ne olursa olsun, yapılan satış işlemi batıl olup, iki yıllık süre aranmaz; sadece tasarruf tarihi ile dava tarihi arasındaki beş yıllık hak düşürücü sürenin geçmemesi gerekir. Somut olayda, 24.11.1992 tasarruf tarihi ile 20.9.1996 dava tarihi arasında beş yıllık süre geçmemiştir.
Bu itibarla, açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, konu ile ilgili yasa maddelerinin yanlış yorumlanması sonucu davanın reddi doğru olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle, temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 5.4.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.