 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E:1999/4655
K:2000/2324
T:11.5.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ALACAK
ÖDENMEYEN İŞ BEDELİNİN MAHSUBU
İFAYA EKLİ CEZA
CEZANIN BUTLANI
ÖZET : İş bedelinden ödenmeyen bir miktar varsa, bu miktar, davacı alacağından mahsup edilerek bakiyesine hükmolunmalıdır.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre, işin belirtilen günde bitirilmemesi halinde iş bedelinin iki misli tazminatın ödeneceği hükmü, "ifaya ekli ceza" niteliğinde olup, bu ceza hükmü muhtemel zararın çok üstünde onu aşan, etik yönden toplumu rahatsız eden, adeta angaryayı meşru sayan bir hüküm olduğundan, yüklenicinin iktisaden mahvına neden olmasa da Anayasanın 18., BK.nun 19 ve 20. maddelerine göre batıldır.
(2709 s. Anayasa .m. 18)
(818 s. BK. m. 19, 20, 158/Il)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki dayalı vekili tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin süresi İçinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, dayalı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı iş sahibinin itaya yönelik alacağının tahsiline karar verilirken, iş bedelinin, yükleniciye tamamen ödenmiş olup olmadığının gözönünde bulundurulması gerekir. Başka bir anlatımla, iş bedelinden ödenmeyen bir miktar varsa, bu miktar, davacı alacağından mahsup edilerek, bakiyesine hükmolunur. Karar gerekçesinde, bu husus belirtilmediğinden ve dosya kapsamı ile de anlaşılamadığından, temyiz incelemesi sırasında tereddüt hasıl olmuştur. Mahkemece, anılan yön üzerinde durulmadan veya durulduğu belirtilmeden hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasındaki 31.3.1995 tarihli sözleşmenin 8. maddesinde, inşaatın 30.6.1995 gününe kadar bitirilememesi halinde 380.000.000 liranın iki katı kadar bir tazminatın iş sahibine ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bu tazminat, BK.nun 158/II.maddesinde düzenlenmiş bulunan "ifaya ekli ceza" niteliğindedir. Sözleşmeye göre de, işin bedeli, zaten 380.000.000 liradır. Daha açık bir anlatımla, yüklenici -ceza olarak- hem aldığı veya alacağı bedeli ve hem de bu bedelin bir mislini ödeyecek; iş sahibi de -durduğu yerde- hem yapılan imalatı bedavaya getirecek ve hem de iş bedeli kadar bir para alacaktır. Gerçi, geciken ifa nedeniyle iş sahibinin de zararı söz konusu olursa da, sözleşmedeki bu ceza hükmü, muhtemel zararın çok ötesinde, onu aşan, etik yönden toplumu rahatsız eden, adeta angaryayı meşru sayan bir hükümdür. Yüklenicinin iktisaden mahvına neden olmasa da, taşıdığı bu sakıncalarından dolayı Anayasa'nın 18. ve BK.nın 19.maddelerine aykırı olup, BK.nın 20/ll. maddesi uyarınca butlan ile batıldır. Bu itibarla, reddi gereken ceza isteminin kabulü isabetli bulunmamış, kararın açıklanan nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün (2.) ve (3.) bendlerde açıklanan nedenlerle davalı yararına (BOZULMASINA), dayalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1.) bend uyarınca reddine, 6.000.000 lira vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 11.5.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.