 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1999/3864
K: 2000/479
T: 7.2.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAŞINMAZ SATIŞ VAADİ
- KAT KARŞILIĞI İNŞAAT
- SÖZLEŞMENİN TAPUYA ŞERH EDİLEBİLMESİ
ÖZET: Taraflar arasında birlikte yapılan taşınmaz satış vaadi île kat karşılığı inşaat sözleşmesi karma sözleşme olup. Tapu Kanunu île Borçlar Kanununa göre, tapu siciline şerh edilebilir.
Tapu siciline şerh, taraflar arasında yapılan sözleşme île kararlaştırılmışsa, şahsi hakkın kuvvetlendirilmiş hale getirilmesi, teminatın ve güven duygusunun sağlanması yönünden bu istem, mahkemece kabul edilmelidir.
(818 s. BK. m. 213)
(2644 s. Tapu K. m. 26)
Mahalli mahkemesince verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı yüklenici sıfatıyla işi üstlenmeden önce maliki bulunduğu taşınmaz için davacıyla satış vaadi ve inşaat sözleşmesini birlikte yapmıştır. Bu haliyle yanlar arasında iki ayrı sözleşmeyi barındıran karma bir sözleşme vardır. İnşaata başlanılmasından sonra diğer davalı Ümran'a taşınmaz satılmıştır. Edimin yıllara yayıldığı böyle bir sözleşmede aslolan yanların yekdiğerine güven duygusunu kaybetmemesidir. Satışla, davacı yanda davalı yükleniciye duyulan güvene en azından gölge düşürüldüğü açıktır. İşe başlanılmış, inşaat belli bir asamaya gelmiştir. Sözleşmelerde aslolan fesih değil ifa olmasına ve davada da ifanın temini, yani edimlerin yerine getirilmesi isteminde bulunulmasına göre, hakim önüne gelen bu çekişmenin sözleşmenin amacına uygun biçimde sonuçlandırılması gerekir. Yüklenici ile kooperatif arasındaki sözleşmenin 10. maddesinde bu sözleşmenin tek yanlı olarak tapuya şerh ettirilebileceği yanlarca kabul edilmiştir. Davacı kooperatif arsa sahibine duyduğu güven sonucu bu hakkını kullanmamış, taşınmaz davalı arsa sahibi ve aynı zamanda yüklenici tarafından yakını olan diğer davalı Ümran'a satılmış ve mülkiyet o kişiye geçmiştir. Yeni malike karşı sözleşmedeki yetkiye dayanılarak taşınmaz siciline şerh verilmesi doğrudan tapu sicil muhafızlığından istenemez. Ne var ki; açılan bu davada 17.3.1999 günlü oturumda davayı kabule yetkisi olan davalı vekili tarafından sözleşme hükümlerine aynen uyulması kabul edilmiş olup, bu kabul HUMK.nun 95. maddesi hükmünce kabul edeni ve hakimi bağlar.
Öte yandan red hükmünün gerekçesinde yer alan inşaat sözleşmelerinin tapuya şerhinin mümkün olamayacağı görüşünde isabet bulunmamaktadır. Tapu Kanununun değişik 26. maddesince BK. 213. maddesine uygun taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin siciline şerh edilmesi mümkün olduğu gibi, bu kanuna göre çıkartılan Tapu Sicil Tüzüğünün 55. maddesinin (c) bendi hükmünce de kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin sicile şerh edilebilecek haklar arasında gösterilmiş olması ile istenilen şerhin verdirilmesine yasal yönden engel değil cevaz vardır.
Açıklanan hususlar karşısında, özellikle davalı Ümran'ın kabulü nazara alınarak davacıların elde ettiği şahsi hakkın kuvvetlendirilmiş hale getirilip teminatın ve güven duygusunun sağlanması için satış vaadinin tapuya şerhine karar verilmesi suretiyle çekişmenin giderilmesi gerekirken bu hususlar gözden ırak tutularak, şerhe dair istemin dahi reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği .temyiz peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 7.2.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.