 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/472
Karar No : 1998/681
Tarih : 25.02.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Söz konusu hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp, hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı vekili, dava dilekçesinde 12.000.000 TL asıl alacak 39.360.000 TL % 82'den 4 yıllık işlemiş reeskont faizi ki toplam 51.360.000 TL'nin icra takip tarihinden itibaren işleyecek % 82 faizi ve % 40 icra inkar tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş.
Mahkemece talep geri gibi ödetme kararı verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tarihinden önceki bir tarihten itibaren faize hükmedilebilmesi için borçlunun BK 101/1 maddesi uyarınca temerrüde düşürülmesi gerekir. İcra takibinden önce davacı davalıyı mütemerrit duruma düşürdüğünü iddia ve ispat edememiştir. Öyle ise temerrüt faizine 26.5.1996 takip tarihinden itibaren karar verilmesi gerekirken, takip tarihine kadar olan işlemiş faize de hükmedilmesi ve ayrıca BK 104. madde hükmüne aykırı olarak faize faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, takip tarihindeki TC Merkez Bankası'nın kısa vadeli kredilere uyguladığı reeskont faiz oranı sorulup tespit edilerek talep olunan % 82 oranını geçmemek koşuluyla takip tarihinden dava tarihine kadar işlemiş reeskont faizine hükmedilmek, asıl alacağa ise dava tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar yine reeskont faizi yürütülmek üzere karar bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacı alacaklı, dava tarihinden önce 20.5.1996 tarihinde Eskipazar İcra Müdürlüğü'nün 1996/484 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başvurmuş, davalı ödeme emri tebliği üzerine böyle bir borcu olmadığını ileri sürerek takibe itiraz etmiştir.
İtirazın iptali davasında alacaklı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, İİK 67/2 maddesi uyarınca borçlunun takibe itirazının haksız olması ile birlikte, ayrıca alacağın likit (belirli) olması gerekir. Alacak yargılama sonucu saptanıyorsa likit bir alacaktan söz edilemeyeceği için icra inkar tazminatı isteminin reddi gerekirken, kabulü doğru olmamış, dava itirazın iptali ve takibin devamı talebiyle açıldığı halde, alacağın tahsiline karar verilmesi de kabul şekli açısından usul ve yasaya aykırı olmakla bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 2. ve 3. bentlerde yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25.2.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.