 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1969
Karar No : 1998/2541
Tarih : 11.6.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2004/m.72
1086/m.290
6762/m.592
Hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK 72. maddesine dayalı menfı tespit istemine ilişkindir. TTK'nin 592. maddesi uyarınca sadece açığa imza suretiyle senet düzenlenmesi mümkündür. Bu durumda senedi düzenleyen borçlunun bu senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun HUMK'nin 290. maddesi uyarınca senetle ( yazılı delille ) ispatlaması gerekir. Davacılar düzenledikleri dava konusu senette alacaklı adını yazmadan senet düzenlediklerine göre senedi verdikleri kişiye lehtar ( alacaklı ) hanesini istediği gibi doldurma imkânı tanımaktadır. Davalı senet alacaklısı savunmasında dava konusu senedin dava dışı kardeşi A. N. ile davacılar arasında 19.10.1996 tarihinde yapılan içme suyu sondajı nedeniyle verildiğini ve 150.000.000 TL peşin ödemeden sonra kalan alacak için doldurulduğunu savunmuştur. Gerçekten de davacılar ile davalının dava dışı kardeşi A. N. arasında 19.10.1996 tarihli sondaj sözleşmesi bulunmaktadır. Dava konusu senedin düzenlenme tarihi de sondaj sözleşmesi ile aynı tarihtedir.
Davacılar, sondaj sözleşmesine itirazda bulunmadıklarına ve bu konuda davalının kardeşi ile akdi ilişki olduğuna göre, bu senedin de bu iş için verildiğinin kabulü gerekir. Ne var ki sözleşmede yapılacak sondajın bedeli belirtilmediğinden dava konusu senedin karşılığının olup olmadığının saptanması gerek'ır. O halde mahkemece bu konuda uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde keşif suretiyle inceleme yaptırılarak sondaj işi nedeniyle ne miktar alacak olduğu saptanmalı belirlenecek bu miktardan ihtilafsız olan 150.000.000 TL peşin ödeme düşülerek kalan borca göre dava konusu senedin ne kadarının geçerli olduğu saptanıp bunun dışında kalan bölüm varsa o miktar kadar davacıların dava konusu senetten dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmelidir.
Mahkemece yapılan tüm bu açıklamalar nazara alınmadan eksik inceleme sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi usûl ve yasaya aykırı bulunduğundan bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, istekleri halinde ödedikleri temyiz peşin harçlarının temyiz eden davacılara geri verilmesine, 11.6.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.