 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/5360
Karar No : 1998/73
Tarih : 16.1.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
Davacının Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde 1989/872 Esas ve 1992/541 Karar sayılı olarak açmış olduğu kesinleşen davada; davalı idarece sözleşmenin feshi yoluna gidileceği belirtilerek haksız feshin iptali ve haksız fesih nedeniyle tazminat isteminin saklı tutulduğu belirtilmiştir. Bu davanın açıldığı 2.11.1989 tarihinde davalı idarece sözleşme henüz feshedilmemiş, fesih 3.11.1989 tarihinde yapılmıştır.
Davacı ayrıca anılan dava ile birleşen Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1990/16 Esasında kayıtlı olarak açtığı davayla feshin iptalini istemiştir. Bu nedenle fesihte tarafların iradelerinin birleştiğinden sözetmek mümkün değildir. Davacı 1989/872 Esas sayılı davada diğer talepleri yanında ayrıca murarazanın menini istediği gibi, birleşen 1990/46 Esas sayılı davada da davalı idarenin yaptığı haksız feshin iptalini talep ettiğine göre tarafların iradelerinin fesih yönünden birleştiği söylenemez. Davacı muarazanın menini ve haksız zaman aşımının başlangıcı olarak 1989/872 Esas sayılı davanın açıldığı 2.11.1989 tarihi esas alınamaz. BK.nun 126/4 maddesinde öngörülen (5) yıllık zamanaşımının başlangıç tarihi tevhidli 1989/872 Esas 1992/541 karar sayılı davanın kesinleştiği tarihtir. Anılan ilam 4.3.1994 tarihinde kesinleştiğine ve bu davanın da 5 yıllık süre dolmadan 16.5.1996 tarihinde açıldığına göre, davalının zamanaşımı defi reddedilerek işin esasına dirilip hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde davanın zamanaşımı yönünden reddi usul ve yasaya aykırı olmakla bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA,ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.1.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.