 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/4697
Karar No : 1997/5470
Tarih : 18.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.101,104,356
3095/m.1
Mahalli mahkemesince verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR :
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ve mukabil davalı iş sahibinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davalı ve karşı davacı yüklenici 27.4.1995 tarihli karşı davasında sözleşmeye göre % 15 KDV dahil toplam iş bedelinin 640.780.000 TL olduğunu, iş sahibinin bu tarihe kadar 315.000.000 TL ödediğini, mahsubu ile bakiye 325.780.000 TL alacağı kaldığını, teklif mektubu gereği ödemelerin gecikmesi halinde aylık % 12 vade farkı uygulanacak olup, vade farkından da 326.163.749 TL alacağı bulunduğunu ileri sürerek toplam 651.943.749 TL'nin % 79 reeskont faizi ile tahsilini istemiş, mahkemece talep gibi 651.943.749 TL'nin 27.4.1995 karşı dava tarihinden itibaren % 65 ve değişen oranlarda reeskont faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Yüklenici tarafından düzenlenen 31.8.1994 tarihli teklif mektubunda siparişle birlikte işin toplam miktarının % 40'ının nakit oranı, bakiyesinin teslimde, fatura tarihinden itibaren 30 ve 60 günlük çeklerle ödeneceği, vadenin uzaması halinde aylık % 12 vade farkı uygulanacağı belirtilmiş, yanlar arasında daha sonra düzenlenen 5.9.1994 tarihli sözleşmede ödemeler termin planına bağlanmakla birlikte ödemelerin gecikmesi halinde vade farkı uygulanacağına dair bir hüküm yer almadığı gibi yüklenici tarafından tek taraflı olarak düzenlenen teklif mektubu sözleşmenin eki olarak da gösterilmemiştir. O halde karşı davacı yüklenicinin esasen düzenlediği 26.12.1994 ve 4.2.1995 tarihli faturalarda aylık % 10 vade farkı talep etmiş iken, karşı davada aylık % 12 vade farkı talebinde bulunması mümkün görülmemiştir. Sözleşmede iş bedelinden 100.000.000 TL'nin sözleşmenin imzası ile birlikte nakden ödeneceği öngörülmüş, bakiye kısım termin planına ve çek karşılığı kesin vadeye bağlanmıştır. Dosyaya ibraz edilen ödeme belgelerinden sözleşmenin akdi tarihinde ( 5.9.1994 ) davalı iş sahibine 100 milyon TL nakit ödeme yapıldığı, daha sonra 6.10.1994, Aralık 1994 ve 2.1.1995 tarihinde yapılan ödemelerle toplam ödeme tutarının 315.000.000 TL'ye ulaştığı ihtilafsızdır. Davalı ve karşı davacı çek ile kesin vadeye bağlanmış ödemeler için ancak çeklerin vade tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar reeskont faizi talep edebilir. Bu yolda yaptırılacak bir bilirkişi incelemesi ile davalı ve karşı davacı iş sahibinin ödemelerin geç yapılması nedeniyle talep edebileceği faiz tutarının cari reeskont oranı gözetilerek belirlenmesi ve hüküm altına alınması gerekirken, talep gibi 326.163.749 TL tutarında aylık % 12 vade farkına hükmetmesi doğru görülmemiş, ayrıca 325.780.000 TL bakiye iş bedeline, aylık % 12 vade farkı tutarı 326.163.749 TL eklenerek bulunan 651.943.749 TL'ye dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi, faize faiz yürütülemeyeceğinden BK 104. mâdde hükmüne aykırı görüldüğünden karar bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 2 bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı ve mukabil davalı iş sahibi yararına BOZULMASINA, l. bentte yazılı nedenlerle davacı ve mukabil davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine, 18.12.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.