 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/4193
Karar No : 1997/4860
Tarih : 13.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.101,355
KARAR : Davacı yüklenici vekilleri; müvekkillerine ait ( l ) nolu hakedişin, 28.11.1996 tahakkuk tarihinden itibaren, B.İ.G.Ş.nin 39. maddesinin ( a ) bendinin son fıkrası uyarınca, 30 gün içinde ödenmesi gerekirken, 19.3.1997 günü ödendiğini ileri sürerek, 81 günlük gecikme faizi tutarı 220.000.000 Tl.nın ayrıca faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı iş sahibi vekili ise, geç ödemeden dolayı faiz verileceğine ilişkin bir hükmün sözleşmede yer almadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, bilirkişi görüşüne itibar ederek, davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir.
Kararı, davalı iş sahibi vekili temyiz etmiştir.
Dava, istisna sözleşmesinden kaynaklanan faiz alacağı istemine ilişkindir.
Sözleşme eki B.İ.G.Ş.nin 39. maddesinin ( a ) bendinin son fıkrası, hakediş alacağının tahakkuk tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ödeneceğini, başka bir anlatımla, borcun hangi tarihte muaccel olacağını göstermiştir. Borcun muaccel olması demek, onun istenebilir hale gelmesi demektir. Bir borca faiz yürütülebilmesi için o borcun sadece muacceliyet kesbetmesi yeterli değildir. Sözleşmede aksine açık bir hüküm yoksa, B.K.nun 101/I. maddesi uyarınca borçlunun, ayrıca, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşürülmesi gerekir.
Oysa, dosyada, otuz günlük süreden sonra, alacaklı tarafından alacağın miktarı gösterilmek ve istenmek suretiyle borçluya gönderilmiş bir temerrüt ihtarnamesi bulunmadığı gibi, sözleşmede aksine bir hükme de yer verilmemiştir. Bu itibarla, faize ilişkin davanın reddi yerine, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davalıya geri verilmesine, 13.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.