 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1997/2606
K. 1997/4212
T. 7.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TASARRUFLARIN İPTALİ DAVASINDA MÜDAHALE
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN TAZMİNİ
İVAZSIZ TASARRUFLARIN BUTLANI
KARAR ÖZETİ:Borçlu, alacaklısının giriştiği icra takibini sonuçsuz bırakmak için, taşınmazdaki payını üçüncü kişiye satarsa, şufa hakkını kullanan hissedar, alacaklının açtığı tasarrufun iptali davasına müdahil olarak katılabilir.
Şufa hakkı sahibi, gayrimenkula tescilden önce iktisap etmiş olacağından, tasarrufun iptali davası bedele dönüştüğü için, şufa hakkının kullanıldığı tarih itibariyle hisselerin bedeli serbest piyasa rayicine göre belirlenmeli ve bu bedel, taşınmazları borçludan satın alan davalıdan alınarak, alacaklı olan davacıya ödenmelidir.
(2004 s. İlK. m. 278/111,2,283/II)
(743 s. MK. m. 633)
(1086 s. HUMK. m. 53)
Mahalli mahkemesinden verilen hüküm davalılar vekilleri ile müdahil vekili taraflarından temyiz edilmiş, davalılar vekillerince duruşma istenmiş olmakla; temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Borçlu (davalı) Hasan tarafından, 137 ve 139 parsellerde adına kayıtlı 1/3 oranındaki paylar, 6.3.1995 günü, diğer davalı üçüncü kişi Gani'ye tapu dairesinde yapılan resmi senet ile satılmıştır.
Parsellerde paydaş olan Cemil de, 3.4.19995 günü açtığı şuf'a davası ile yasal şuf'a hakkını kullanmış ve üçüncü kişi Gani'ye satılmış olan payların iptali ile adına tesciline ilişkin aldığı kararı -temyiz incelemesinden geçmek suretiyle- 2.4.1996 tarihinde kesinleştirmiştir.
Bu arada, alacaklı (davacı) Zülfikar, 5.12.1995 günü borçlu ile üçüncü kişi aleyhine açtığı işbu dava ile; 6.3.1995 günlü tasarrufların iptalini istemiş ve paydaş Cemil de başka mahkemede yasal şuf'a hakkını kullanıldığından bahisle -harcını yatırmak suretiyle- tasarrufun iptali davasına müdahil olarak katılmıştır.
Mahkemece; davalı (borçlu) Hasan'ın, davacı alacaklının giriştiği icra takibini sonuçsuz bırakmak amacıyla dava konusu hisseleri diğer davalı (üçüncü kişi) Gani'ye düşük bedelle sattığından ve şuf'a hakkının da alacaklı yönünden korunmasının mümkün bulunmadığından bahisle, 6.3.1995 günlü satış ;emlerinin iptaline ve müdahilin isteğinin de reddine hükmedilmiştir.
Karar, davalılar ve müdahil tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar Hasan ile Gani'nin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Müdahil Cemil'in temyizine gelince; borçlu tarafından üçüncü kişiye satılan taşınmaz hisseleriyle ilgili olarak, paydaş (müdahil) Cemil tarafından açılan şuf'a davası olumlu sonuçlanmış ve anılan hisselerin Gani üzerindeki kayıtlarının iptali ile Cemil adına tapuya tesciline hükmedilmiştir. Kararın 2.4.1996 tarihinde kesinleşmiş olması ile, bu payların mülkiyeti, MK.nun 633/1. maddesi uyarınca, tescilden önce müdahile geçmiş ve böylece tasarrufun iptali kararından önce, dava konusu paylar, üçüncü kişinin mülkiyetinden yasa gereği çıkmıştır.
Bu durumda, tasarrufun iptali davası, İİK.nun 283/II. maddesi uyarınca "bedel"e dönüşmüştür. Davalı (üçüncü kişi) Gani'ye yapılan satış, aynı Yasanın 278/111,2. maddesi gereğince bağış niteliğinde olduğundan ve iyi niyet savunmasında bulunulmayacağından, davalı Gani, bu eyleminin sonucuna katlanmak ve elden çıkardığı, başka bir anlatımla -somut olayda şuf'a hakkını kullanıldığı tarih itibariyle bu hisselerin serbest piyasa rayicine göre tesbit edilecek bedellerini davacı alacaklıya ödemek zorundadır. Zira bu hisseler, üçüncü kişinin mülkiyetinde kalmış olsaydı, icra müdürlüğünce serbest piyasa rayici üzerinden yapılacak satışları sonunda bedelleri alacaklıya ödenecekti.
0 halde mahkemece, uzman bilirkişi aracılıyla yapılacak keşifte bu hisselerin, şuf'a hakkının kullanıldığı tarih itibariyle serbest piyasa rayicine göre saptanacak bedellerinin alacak ve fer'ileri miktarıyla sınırlı olmak üzere davalı Gani'den tahsiliyle davacı alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yasa gereği üçüncü kişinin elden çıkardığı hisselerle ilgili satış işlemlerinin iptaline ve müdahil hakkındaki talebin de reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
S o n u ç Yukarıda (1.) bendde yazılı nedenlerle davalılar Hasan ile Gani'nin tüm temyiz itirazlarının reddine ve (2.) bendde açıklanan nedenlerle de temyiz olunan hükmün müdahil Cemil yararına (BOZULMASINA), kendisini duruşmada vekille, temsil ettirmeyen müdahil lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden müdahil Cemil'e iadesine, bakiye 3.060.000 lira ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 7.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.