 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1997/2567
K. 1997/3420
T. 2.7.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAHKİM SÜRESİNİN KISALTILMASI
HAKEMİN SÜRESİNDE KARAR VERMEMESİ
KARAR ÖZETİ: Tahkim süresi, kamu düzeni gereği altı ayla sınırlandırılmamış olsa, hak sahipleri dava uzadığı sürece, tabii hâkime müracaat edemezler. Bu bakımdan, taraflar isterlerse bu süreyi kısaltabilirler.
Hakem, belirlenen tahkim süresi içinde karar vermezse, yaptığıbütün işlemler geçersiz olduğundan, uyuşmazlığın mahkemede çözümü gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 516, 529, 533/1)
Davacı T...... Müh. Mim. İnş. Ltd. Şti. ile davalı U........ Müşavirlik Müh. A.Ş. arasında çıkan anlaşmazlığın çözülmesi için seçilen Hakem Kurulu tarafından verilen 3.4.1997 tarihli kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve dosya, Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesi'nce 14.5.1997 tarih ve 1997/421 sayılı yazı ile gönderilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
HUMK.nun 529. maddesi uyarınca hakemler, ilk içtimalarından itibaren altı ay zarfında karar vermeye mecbur olup, aksi halde yapılan muameleler batıl olduğundan, uyuşmazlığın yetkili mahkemece çözümlenmesi gerekir. Bu müddet, ancak iki tarafın açık ve yazılı muvafakatlarıyla veya mahkeme başkanının veya hâkimin kararıyla uzatılabilir. Bu madde ile tahkimde süratin sağlanması amaçlanmıştır.
Tahkim davalarının belli bir süreye bağlı olması, kamu düzenini ilgilendirir. Zira, davanın herhangi bir süre ile sınırlandırılmamış olması halinde, hak sahipleri dava uzadığı sürece tabii hakime müracaat imkanını elde edemezler.
HUMK.nun 529. maddesinde belirtilen altı aylık süre kanunun öngördüğü tahkim süresidir. Tahkim usulünde taraflara tanınan irade serbestisi çerçevesinde bu sürenin sözleşmede daha kısa tutulması mümkündür.
Taraflar arasında 27.2.1996 tarihinde düzenlenen tutanakda uyuşmazlığın sonuçlandırılması için Mak. Y.Müh. (S.S.), hakem tayin edilmiş ve hakeme 30 günlük süre verilmiştir. Böylece taraflar HUMK.nun 529. maddesinde öngörülen altı aylık süreyi kısaltmışlardır. Buna karşılık hakem kararı, verilen sürenin geçmesinden çok sonra 3.2.1997 tarihinde verilmiştir.
Böylece hakem kararı, tahkim süresinin bitmesinden sonra verilmiş olduğundan taraflar arasındaki tahkim koşulu ortadan kalkacağı için hakem yetkisiz hale geleceğinden hakemce yapılan işlemler ve verilen karar gecersiz olup, uyuşmazlığın hakemde değil, mahkemede halli gerekir.
Hakem kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hakem kararının (BOZULMASINA), ödediği temyiz
peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 2.7.1997 gününde oybirliğiyle karar
verildi.